Âhirzamanın en dehşetli günah ve fitnelerinin yaşandığı bir dönemde en önemli mesele, başkalarınında imanını kurtarmak ve imana kuvvet verecek tarzda hizmet etmektir. Zira, her bir mümin yalnız kendi imanını kurtarmakla değil, başkalarının da imanını kurtarmak ve muhafaza etmekle mükelleftir.
Bediüzzaman Hazretlerinin tespit ettiği gibi “Mevcudat içinde en kıymettar hayattır ve vazifeler içinde en kıymettar hayata hizmettir ve hidemat-ı hayatiye (hayata hizmetler) içinde en kıymettar, hayat-ı fâniyenin hayat-ı bâkiyeye inkilâp etmesi için sa’y etmektir (çalışmaktır). Şu hayatın bütün kıymeti ve ehemmiyeti ise, hayat-ı bâkiyeye çekirdek ve mebde ve menşe cihetindendir. Yoksa, hayat-ı ebediyeyi zehirleyecek ve bozacak bir tarzda şu hayat-ı fâniyeye hasr-ı nazar etmek, ânî bir şimşeği sermedî (sonsuz) bir güneşe tercih etmek gibi bir divaneliktir.”
Evet, insanlığın değişmeyen gerçek gündemi budur. Bunun dışında kalan bütün hadiseler değişkendir, kalıcı değildir ve aldatıcıdır. Özellikle, sosyal olayların halden hale geçmesi ve bazen ümidin zıddıyla gelişmesi ve neticelenmesi, hizmet erbabını sarsmamalı ve yanıltmamalıdır.
Asrın manevi sahibi Üstad Bediüzzaman’dır. Onun ortaya koyduğu hizmet modeli ve içtimaî ölçüler, bütünüyle değişmeyen gündem ile doğrudan veya dolaylı yoldan alâkalıdır. Hadiseler gelir geçer, döner dolaşır ve Bediüzzaman’ı teyit ve tasdik eder.
Şimdi yapılması gereken en önemli vazife, her zaman olduğu gibi aslî hizmetimizin başında dimdik ayakta durmak ve toplumun imanına kuvvet verecek bir tarzda bütün gücümüzle çalışmaktır. Bir kişinin daha beş vakit namaza başlamasını temin etmeyi en büyük saadet bilmektir.
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami Cebeci videoları)