(Dünden devam)

Devlete öncelik veren baskıcı ve despot yönetimler, demokratik değerleri, temel hak ve hürriyetleri yok saydı. Devlete hâkim olan resmi ideolojiyi zorla millete dayattı. Milletine hizmet eden teknik bir devlet yerine, milletine emreden ve hükmeden bir yönetim biçimini tercih etti.

Böyle yönetimler, milletini bir şeyden anlamaz, kafası çalışmaz ve güdülmeye muhtaç sürüler gibi gördü. Halkın yönetime katılmasını sembolik olmaktan öteye geçirmedi. Seçim zamanları geldiğinde, kontrolüne aldığı medya vasıtalarıyla halkın iradesini yönlendirdi ve çarpıttı. Ticaret dahil, genel olarak her şeye hâkim olduğundan çalışma ve kazanma şevkini kırdı. Hür teşebbüsün önünü kestiğinden, tembel bir toplumun meydana gelmesine sebep oldu. Zenginleşmiş bir milletten çıkan zengin bir devlet yerine, milletin fakirleşmesi pahasına  zengin olmuş hantal bir devletin doğmasını netice verdi. Milletine tepeden bakan, hor ve hakir gören bir gözle baktığından, toplumu her zaman potansiyel bir tehlike olarak telâkki etti. Bu yüzden, lâiklik kavramını vicdan ve din hürriyetinin teminatı olarak uygulayacağına, din ve dindarları ezme ve sürekli baskı altında tutma aracı olarak kullandı. Devleti önceleyen devletçi bakış açısı, olumsuz tesirlerini toplumun her kesimine hissettirdi.

Bahsi geçen ve kısaca tarifi yapılan devletçi anlayış, demokrasiyi ve  demokratik değerleri hazmetmemiş bütün baskıcı yönetimlerde görülür. Bu yaklaşım tarzının alâmetleri İslâm, Hristiyan ve Musevi gibi semavi dinlerde görüldüğü gibi, hiç bir semavi dine inanmayan zorba yönetimlerde de görülür. Demokratik olan ve olmayan yönetimler böylece birbirinden ayrılır.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, hür ve medeni dünya ülkeleri arasında giren lâik ve sosyal bir hukuk devleti ise de, bu sahada kat etmesi gereken önünde bir hayli mesafesi vardır. Kopenhag Kriterleri çerçevesinde düzeltilmiş ve ona göre çıkarılmış sivil ve demokratik bir anayasa ve uyum yasalarıyla, Avrupa Birliğine tam üye olmuş bir Türkiye, bulunduğu coğrafyada ve dünyada hak ettiği yeri o zaman alacaktır. Bizler, bu hakikatin mutlaka bir gün gerçek olacağına inanıyor ve o günü ümitle bekliyoruz.

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile her akşam canlı Risale-i Nur dersleri)

Views: 45