Kâinatı muazzam bir ağaç olarak yaratan Cenab-ı Hak, en mükemmel meyve olarak da insanı yaratmış ve insanı da şükür meyvesi vermek için yaratmıştır. Şükür etmeyen insanlar, meyve vermeyen ağaçlar gibidir. Kâinat fabrikasının istihsal ettiği en güzel ürün şükürdür. Bütün kâinattan Allah’ın dergâhına daimi olarak giden tespihler, hamdler, dualar ve şükürdür.
İnsanın yaratılışında, yapılan her türlü iyilikler karşısında teşekkür etme ihtiyacı vardır. Bütün dillerde teşekkür etme özelliği vardır. İyilik yapana teşekkür etmemek büyük bir kabalık ve görgüsüzlüktür. “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır.” sözü boşuna söylenmemiştir.
Rahman olan Allah’ın kullarından istediği en önemli iş şükürdür. Şükür etmemek, nimetlerin nimet olduğunu yalanlamak ve inkâr etmektir. Her kimden her kime gelen ve gelecek olan nimetlerin gerçek sahibi Allah olduğu için, elbette Ona sonsuz teşekkürler etmek insan fıtratının gereğidir. Zira, Nahl Suresinin 18. ayetinin beyanına göre “Allah’ın nimetlerini saymaya kalksanız, saymakla bitiremezsiniz.” Allah’ın ihsan ettiği nimetlere karşı şükürle karşılık veren insanlara, Allah verdiği nimetlerini arttırır. İnkâr ve yalanlamayla karşılık verilirse, Allah her şeyden müstağnidir. Hiç kimsenin şükrüne ihtiyacı yoktur.
Allah’ın yarattığı varlıklar içinde en kıymetli hakikat hayattır. Her şey hayat hakikatinin etrafında dönüyor ve ona hizmet ediyor. Hayat merkezdedir. Canlı ve cansız bütün hayat sahipleri de insan hayatına hizmet ettiriliyor. En seçkin varlık insandır. Arıdan tavuklara, ipek böceğinden meyveli ağaçlara kadar her şey insanın emrinde ve hizmetinde oldukları görülüyor.
İnsan dahil, bütün hayat sahiplerinin merkezinde de rızık vardır. Her canlı varlık rızık peşinde koşuyor. Rızık ise, şükür ile devam eder. Şükür etme vazifesi de hem hâl ile hem de kelâm ile yapılır. Rızka iştiha ve iştiyak duyulması, lezzet ve zevk alınması fıtri bir şükürdür. Nimetlerde bulunan güzel tatlar, kokular ve renkler şükrün dâvetçileridir. Elbette, Allah’ın bu nimetler için şükür istemesi normal bir hakikattir. Nimetlerin gerçek lezzetlerini tattıran sır ise, o nimetlerin Allah’ın ihsanı ve ikramı olduğunu bilmek, Onun adıyla o nimetleri yemek ve şükürle karşılık vermektir. Diğer canlılardan farklı olarak, insanların diline binlerce ayrı tadı fark edecek ölçülerin verilmesi, bu özelliğiyle verilen nimetleri takdir etmesi ve şükreden bir müfettiş olması içindir. (Devamı yarın)
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile her akşam canlı Risale-i Nur dersleri)
Views: 0