UZUN EMELLER TAŞIMAK- 1
Hayat

UZUN EMELLER TAŞIMAK- 1

Cenab-ı Hak tarafından kalbine yerleştirilen ölümsüzlük arzusuyla sonsuza kadar yaşamak isteyen ve hiç ölmeyecekmiş gibi bir duygu ile sımsıkı dünyaya sarılan insanoğlu; her an hem yaşamak, hem de ölmek arası bir vaziyette yaratılmış.

Her ne kadar ölmek ihtimali varsa da, her insan tul-i emel denilen uzun arzular taşıdığından ve ondan kaynaklanan bir zaafla ölüm gerçeğini kendine pek yakıştıramaz. Çünkü, yapacak daha çok işleri, planları ve emelleri vardır. Tahkiki imandan ne kadar uzaksa, o kadar gafleti kalınlaşır ve uzun emellerin girdabında boğulur. Böylece, hem dünya hem de âhiret hayatını berbat eder.

Umumi dünya bir iken, insanlar adedince hususi dünyaları birbiri içine girmiş. Umumi dünyanın milyarlar seneden beri devam ettiğini bilen insan, kendi hususi dünyasını onunla karıştırır. Kıyametin kopma vaktine kadar yaşayacakmış  gibi bir hisle, dünyanın fâni işlerinde boğulur gider.

Dünya hayatının hakikatte dar, fakat insanın vehm-i hayaliyle, yanlış olarak geniş tasavvur edildiğini söyleyen Bediüzzaman “O dar dünyada, bir musibetin tahrikiyle kımıldansan, başını çok uzak zannettiğin duvara çarparsın. Başındaki hayali uçurur, uykunu kaçırır. O vakit görürsün ki : O geniş dünyan kabirden daha dar, köprüden daha müsaadesiz. Senin zamanın ve ömrün, berkten (şimşekten) daha çabuk geçer; hayatın çaydan daha sür’atli akar.” (Lem’alar s. 127) tespitini yapmaktadır.

Dünyanın bin türlü fâni işlerinde boğulan ve kendi hesabına göre çeşitli planlar yapan insan, hiç düşünmek istemediği, Allah’ın kader planıyla ansızın karşı karşıya kalır. Bir musibet, bir bela veya bir kaza ile irkilir. Yahut çok yakından tanıdığı bir dostunun ölüm haberiyle, ruhunun en derin yerlerinden sarsılır. Uzun emelli olmaktan gelen bir gafletle, arka arkaya sıraladığı planların suya düştüğünü ve kendisine hiç yakıştıramadığı ölümün, yanı başında hazır olduğunu görür. Eğer aklı başına gelmişse, yaratılış gayesine uygun bir istikamet çizer. Değilse, hiç bir şey olmamış ve kendisini de bekleyen böyle bir akıbet yokmuş gibi, yeniden gafletli haline döner ve devekuşu gibi gerçeklere gözünü kapar. İnsan ne kadar cahil ve ne kadar gafildir?

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube-Sami Cebeci videoları)

Reklam

Yorum Yap