Kabre Gülerek Girenler

ŞEHİTLER ÖLDÜĞÜNÜ BİLMEZLER

Allah katında makamların ve manevi mertebelerin en üstünü, peygamberlik ve sıddıkiyetten sonra şehitliktir. Hayatlarını Allah yolunda feda eden şehitlere, ölüm acısı çektirilmez. “Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin, onlar diridirler. Lâkin sizler bilemezsiniz.” (Bakara Suresi: 154) mealindeki ayet-i kerime bu hakikati ifade eder.

Mektubat eserinin birinci mektubunda bu meseleye açıklık getiren Bediüzzaman, Birinci Dünya Savaşında ve Bitlis savunmasında Ruslara karşı savaşırken, kardeşinin oğlu ve yeğeni Ubeyd alnından yediği tek kurşunla şehit düşer. Esaretle Sibirya’ya götürülen Bediüzzaman ve beraberindekiler, esirler kampında iken bir sâdık rüyada yeğenini görür. Amcası öldüğü için çok ağladığını söyler. Kendini hayatta biliyor. Fakat, Rus’un istilasından çekindiği için yer altında kendine siper kazdığını söylüyor. Kabrini bir siper gibi zannediyor. Bu hadise, şehitlerin kendilerini diri ve hayatta bildiği hakikati için, Bediüzzaman’a kat’i kanaat verir.

Hadis-i şerife göre, yanarak, boğularak, karın sancısıyla, kanser gibi ağır hastalıklar, doğumdan sonra bir mümine kadının kırk gün içinde vefat etmesi, veba ve şimdi de koronavirüs gibi salgın hastalıklardan vefat eden müminler, elbette manevi şehit olarak bâki âlemlere göçerler. Allah onlara da öldüğünü bildirmez ve daha güzel bir âleme geçtiğini hissettirir.

Yeni yaşadığımız bir hadise, bize de Bediüzzaman Hazretleri gibi kanaat verdi. Ali Kanıbir Ağabey çok sağlıklı bir Nur Talebesiydi. Bilinen hiç bir kronik hastalığı yoktu. İki oğlu için arka arkaya yaptığı düğünler esnasında nereden kaptıysa Covit-19 hastası oldu. Şehir Hastahanesinde yatarken en son  görüşmemizde, sağlıklı bir ses tonuyla bir kaç güne kadar doktorların taburcu edeceklerini söyledi. Salı gün görüştük ama Perşembe günü vefat haberini aldık ve çok şaşırdık.

Eşi de Covit-19 hastasıydı ve Keçiören Hastahanesinde yatıyordu. Rüyasında, Ali Kanıbir Ağabey o bildiğimiz grant tuvalet giyimiyle eşine görünüyor. Eşi “Ali Bey sen ölmedin mi? Biz senin için çok ağladık. Kefenledik ve mezarlığa defnettik.” diyor. Ali Ağabey “Yok canım ben ölmedim. Bütün diğer arkadaşlarla hep bir aradayız. Ben sizi yine ziyarete geleceğim.” diyor. Eşi Adana’daki büyük oğlu Hüseyin’in de burada olduğunu söyleyerek ona da haber vereyim,diyor. Ali Ağabey de “İyi olur, gelsin. Ölmediğimi o da görsün.” diyor. Eşi rüyadan uyanır uyanmaz hastahanede Ali Ağabeyi arıyor ama bulamıyor. Oğlu Bedrettin de gördüğü rüyasında babasını ölmemiş olarak görüyor. İşte bu sâdık rüyalar, Covit-19 gibi salgın bir hastalıktan vefat eden müminlerin, öldüklerinin farkında olmadıklarına ve bu dünyadan daha güzel bir memlekete geçtiklerine bir delil teşkil ediyor. Allah, Ali Ağabeye ve onun gibi salgın veya ağır hastalıklardan vefat eden bütün müminlere rahmet eylesin. Kabirleri nur, makamları cennet ve derecelerini yüce eylesin, amin.

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube-Sami Cebeci videoları)

Reklam

Yorum Yap