Muhtelif isimlerdeki cemaatlerin şahs-ı manevileri arasında, Risale-i Nur hareketinin şahs-ı manevisinin önemli bir yeri vardır.
Asr-ı Saadetteki Sahabe mesleğinin bu asırdaki bir cilvesi ve yansıması olan bu iman kurtarma hareketi, bir asra yaklaşan tarihî seyri içinde çok fırtınalar ve yok edilme baskılarıyla karşılaştı. Takipler, tevkifler, hapisler, idamla yargılanmalar ve daha bir sürü olumsuz muameleler bu hareketin mensuplarını yıldıramadı. Çünkü dâvâ hak, vasıta hak ve Allah rızasına dayalıydı. İnsanların âhiretlerini kurtarmaya dönük uhrevî bir hizmetti. Fakat ikinci derecede, dolaylı yoldan dünyaya da faydası vardı. Allah korkusu ve âhiret mesıliyetini taşıyan insanlardan meydana gelen bir cemiyette asâyiş, emniyet, huzur ve güveni tesis etmek daha kolaydı. Öyle insanlar kolaylıkla suç işleyemez, kanun ve nizama tâbi olurlardı.
Ancak, Bediüzzaman Hazretlerini gelmiş geçmiş bütün hükümetler bir türlü anlayamadı. Demokrat Partililer bir derece anladıysa da, onlara da büyük bedeller ödettiler. Hemen hemen her devirde Bediüzzaman ve talebeleri sıkıntıya sokuldu. İçlerine fitne tohumları ekilerek gruplara ayrıştırıldı. Fakat her grup yine çoğalarak iman hizmetine devam ettiklerinden, fitne tohumu ekenler maksatlarının aksiyle karşılık gördüler.
Yeni Asya grubunun şahs-ı manevisinin vazifesi; iman hizmetini neşriyat hizmetleriyle de takviye ederek, daha geniş kitlelerin duymasını temin etmek, Risale-i Nur hareketini orijinal kimliğiyle muhafaza edip, meslek ve meşrep hassasiyetini gelecek nesillere taşımak. İmani, içtimai ve siyasi alanlara taalluk eden o mesleği tahrip etmek isteyenlere fırsat vermemek. Müspet olan bütün yeniliklere açık olmakla birlikte, ruh-u asliden asla taviz vermemek gibi temel konuları muhafaza etmektir.
asyanur.info