Asıl vatanı olan cennete kıyasla, bu dünya gurbetine gönderilen insanlar, manevi ticaretlerini yapıp elleri dolu olarak âhiret âlemine dönmeleri gerekiyor. Ancak, nice insanlar bu gerçeğin farkında ve ekser insanlar da farkında olmadan öylesine hayatlarını yaşayarak bu dünyadan göçüp gidiyorlar.
Allah’ın emir ve yasaklarına itaatten ibaret olan ibadet, insanı intizam altına alan, nefis ve şeytanla mücadelesinde onu muvaffak kılan bir hakikattir. İşte, hadis-i şerife göre Ramazan, şeytanların bağlandığı, cehennem kapılarının kapatılıp, cennet kapılarının açıldığı bir mevsimdir. Aynı zamanda, Allah için yapılan ibadet ve sair amellerin, sevaplarının kat kat arttırıldığı bereketli bir aydır.
Diğer zamanlarda okunan bir Kur’an harfine on kat sevap verilirken, Ramazan-ı şerifte bire bin kat sevap yazılır. Ayet-el Kürsi gibi ayetlerin binler ve Ramazanın Cuma gecelerinde daha fazla sevap verilir. Kadir Gecesinde ise, her bir Kur’an harfine otuz bin kat sevap yazılır. Ve o gece, Kur’an-ı Kerimin kat’i hükmüyle bin aydan daha hayırlı ve bu da seksen üç senelik bir ömre bedeldir. Bu hakikatleri, Risale-i Nur tefsirlerinden haberi olanlar elbette biliyorlar.
Bahsi geçen hakikatlere binaen Bediüzzaman “Ramazan-ı şerif, bu fâni dünyada, fâni ömür içinde ve kısa bir hayatta bâkî bir ömür ve uzun bir hayat-ı bâkiyeyi tazammun eder (içinde barındırır), kazandırır. Evet, bir tek Ramazan, seksen sene bir ömür semeratını kazandırabilir. Leyle-i Kadir ise, nass-ı Kur’an ile, bin aydan daha hayırlı olduğu, bu sırra bir hüccet-i katıâdır.”diyor.
Cenab-ı Hak, âhiret hesabına Ramazan ayımızı hakkıyla değerlendirmeyi cümlemize nasip etsin, inşaallah.
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami Cebeci videoları)