Bundan bir kaç asır önce zamanımızın medeniyet harikaları olan radyo, televizyon, elektrik, bilgisayar, uçak ve emsali vasıtalar o zamanın insanlarına anlatılsaydı, herhalde cennetten bahsedildiğini sanacaklardı. Hakikaten âhirzaman insanları olarak, Cenab-ı Hakkın o kadar nimetlerine mazharız ki..
Elbette her nimetin bir bedeli ve şükrü vardır. Küfran-ı nimete sapmak ve nimete karşı nankörlük yapmak insanın yaratılış maksadına aykırıdır.
Bahsi geçen o nimetlerin en mühimlerinden ikisi radyo ve televizyondur. Cennetteki İlâhi ihsanların bu dünyadaki numunecikleri olan bu iki nimet elbette büyük şükür ister. O şükür de, Bediüzzaman’ın ifade ettiği gibi yapılan yayınların beşte dördünün iman ve Kur’an hakikatleri, ahlâkî nasihatlar olup, beşte biri meşru dairedeki keyifli hevesata ayrılmasıdır.
Ancak, şimdiki uygulamaya bakılırsa, genelde bu nimetlere küfran-ı nimetle karşılık verildiği görülür. Bu da, onları nimet olmaktan çıkarıp, insanların maneviyatını katleden bir manevi cinayet aracı haline getiriyor.
Bununla birlikte, memleketimizin çeşitli il ve ilçelerinde açılan ve dînî yayınlar yapan yerel televizyonların varlığı gönlümüze su serpiyor. Onların hepsini tebrik ediyoruz.
Bu cümleden olarak, çeşitli mahalli televizyon ve radyolardan yapılan Bediüzzaman’ı anma programları çerçevesinde, geçtiğimiz Cuma akşamı Çankırı televizyonunda iki saati aşkın bir program icra ettik. Hakikaten Çankırı’da ilk defa yapılan böyle bir program fevkalâde güzel oldu. Hâlâ yankıları devam ediyor. Böylesine faydalı bir program için gönüllerini ve ekranlarını bize açan Çankırı TV. idarecilerine şükranlarımızı sunuyoruz. Bunun için ön çalışmaları gerçekleştiren temsilci kardeşlerimizi de tebrik ederiz.
Hizmetlerimizi bir bütünlük içinde anlayan ve temel hizmetlerimizin yanında, neşriyat hizmetlerini de birlikte geliştiren bu samimi ve gayretli kardeşlerimize başarılar diliyoruz. Allah hepsinden razı olsun.
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami Cebeci videoları)