Bir asra yaklaşan uzun ve bereketli ömrünü sadece Müslümanların değil, bütün dünya insanlığının hem dünya hem de âhiret saadeti için vakfeden Bediüzzaman Hazretleri çok çileli bir hayat yaşadı. Bütün ömrü harp meydanlarında, esaret zindanlarında, sürgünlerde veya memleket mahkemelerinde geçen ve dünya zevki namına bir şey tatmayan o büyük insan, cemiyetin iman selâmeti uğrunda âhiretini bile feda edebileceğini söyledi. Ne büyük bir fedakârlık!
Bediüzzaman kendisine her türlü işkence ve zulmü reva görenlere ve haksız yere sürgünlere gönderenlere, Risale-i Nur ile imanlarını kurtarmak şartıyla hep hakkını helâl ettiğini beyan etti. O haksız muameleleri yapanların, bilmeyerek kader-i İlâhinin derin tecellilerine ve gizli sırlarına hizmet ettiklerini ifade etti. 23 mart 1960 tarihinde vefat ettiği zaman, bir kaç parça zaruri eşya ve on beş liradan başka kazandığı bir dünya malı yoktu. Ancak O, hem bu asrı ve hem de gelecek asırları aydınlatacak muhteşem bir Kur’an tefsirini yadigâr bıraktı.
Bediüzzaman Hazretleri, yaşadığı zamanın Mevlânası idi. Bundan dolayı “Eğer ben, Mevlâna asrında dünyaya gelseydim Mesnevi-i Şerifi yazardım. Şayet, Mevlâna bu asırda gelseydi, o da Risale-i Nurları yazardı. Çünkü, o zamanda Mesnevi-i Şerife, bu zamanda ise Risale-i Nurlara ihtiyaç vardır.” diyordu.
Bediüzzaman Hazretlerinin en çok üstünde durduğu iman meselesiydi. İman ile kabre girmek ya da girememek insanlığın en büyük problemiydi. Risale-i Nur bu asırda, bu problemin hallinde en büyük bir çare ve manevi bir ilaç idi. Risale-i Nur’un izah ve ispat ettiği tahkiki iman eserleri manevi bir kurtarıcıydı. Ona elini atıp yapışan kurtuluyordu. Âhirzaman şartlarında bu Kur’an dersleri hiç kopmaz bir ip ve nurani bir zincirdi. Onun için Risale-i Nur’un okunmasına ve mütalâasına çok önem veriyordu. “Risale-i Nur, Kur’an’ın malıdır. Ben de sizin bir ders arkadaşınızım.” diyordu. (Devamı yarın)
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile her akşam canlı Risale-i Nur dersleri)
Views: 0