Bütün semâvi dinlerin haber verdiği gibi şimdi yeni fenlerin de ispat etmesiyle, kâinat kıyamet denilen müthiş bir ölüme doğru gidiyor. Yüce Allah’ın âleme koyduğu fıtrat kanunları gereği olarak her insan veya her ağaç doğup, gelişip sonra ihtiyarlayarak öldüğü gibi, büyük bir insan veya muazzam bir ağaç hükmünde olan kâinat dahi, bu yaratılış kanunlarına tâbi olarak ölümün pençesinden kurtulamayacaktır.

Kur’an-ı Kerim ayetlerinin tasvir ettiği şekliyle; gökler yarıldığı, yıldızlar saçıldığı, dağlar uçarak, denizler yanarak, yıldızlar birbiriyle çarpışarak kâinat harap edilecektir. Can taşıyan her varlık da ölümü tadacaktır. O gün Yüce Allah soracak “Bu gün mülk kimin?” Bu soruya cevap verecek kimse kalmadığı için Cenab-ı Hak Kendi sorusuna Kendisi cevap verecek ve “Mülk, ancak Allah’ındır.” diyecektir.

Kıyametle kâinat harap edildikten sonra, Yüce Allah sonsuz ve sınırsız kudretiyle âhiret âlemlerini inşa edecek ve harap olan kâinatın maddesini de yokluğa ve hiçliğe atmayarak israf etmeyecek ve onları âhiret âlemlerinin bir kısım inşasında değerlendirecektir. Kâinatın ne kadar ateş unsuru varsa hepsi cehenneme, geri kalan kısmı ise cennet tarafında kullanılacaktır.

Dünyanın güneş etrafında çizdiği elips şeklindeki dairenin içindeki boşluk doldurularak haşir meydanı yaratılacak ve dünya üzerinde gelmiş geçmiş bütün insanlar, göz açıp kapamaktan daha kısa bir zamanda birden yaratılıp mahşer meydanına getirileceklerdir. Saffat Suresinde haber verildiği gibi bir kısım insanlar bu gerçeği inkâr ederler. “Biz ve gelmiş geçmiş atalarımız ölüp toprağa karıştıktan ve kemik yığını haline geldikten sonra mı tekrar dirileceğiz? De ki: Evet, hem de hor ve hakir olarak diriltileceksiniz. Buna tek bir ses yeter. Onların da gözleri açılıverir. ‘Eyvah bize! İşte bu hesap günüdür.’ derler. Bu gün yalanlayıp durduğunuz hüküm günüdür.” denilen hakikat bütün çıplaklığıyla ortaya çıkar.

Mahşer günü herkes kendi derdindedir. Güneşin bir mil kadar mahşer meydanına yaklaştırıldığı ve Ârş-ı Âlâdan başka gölgenin olmadığı o günde, insanlar birbirlerinden kaçarlar. Çünkü, herkes için kul hakkı sorunları vardır. Abese Suresinde haber verildiği gibi: “O gün insan kardeşinden, annesinden, babasından, hanımından ve çocuklarından kaçar. O gün herkesin kendine yetecek bir derdi vardır. O gün yüzler vardır, apaydın.. Güleçtir, sevinçlidir. O gün yüzler vardır, toz toprak.. Onu bir karanlık kaplamıştır. İşte onlar, inkâra ve günaha batmış olanlardır.” (Devamı yarın)

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile her akşam canlı Risale-i Nur dersleri)

Views: 1