(Dünden devam)

Zamanın getirdiği bir kısım zaruretler ve hizmetin genişletilmesi için müracaat edilecek bir takım teknik imkân ve vasıtalar, bahsi geçen istiğna prensibinin korunmasına engel değildir ve olmamalıdır.

“Eğer biz doğru İslâmiyeti ve İslâmiyete lâyık doğruluğu ef’alimizle izhar etsek, elbette sair dinlerin tabileri cemaatlerle İslâma dehalet edecekler. Hatta küre-i arzın bazı kıt’aları ve devletleri de fevc fevc İslâma dahil olacaklardır.” diyen Bediüzzaman’ın beyan ettiği hakikat gibi, eğer biz doğru Nurculuğu ve Nurculuğa lâyık doğruluğu yaşantımızla göstersek, elbette bu gerçeğin güzelliğini fark eden diğer ehl-i iman, bu kudsi hizmete taraftar olup, bilfiil iştirak edeceklerdir.

İstiğna düsturu ile ilgili müstakil bir mektup yazan Bediüzzaman “Eski Said minnet almazdı. Minnetin altına girmektense, ölümü tercih ederdi. Çok zahmet ve meşakkat çektiği halde kaidesini bozmadı.” demektedir. Bu kadar istiğna meselesinde  hassas olduğunun gerekçesini şöyle izah etmektedir: “Ehl-i dalalet, ehl-i ilmi, ilmi vasıta-i cer etmekle ittiham ediyorlar. ‘İlmi ve dini kendilerine medar-ı maişet yapıyorlar.’ deyip, insafsızcasına onlara hücum ediyorlar. Bunları fiilen tekzip lâzımdır.”

“Neşr-i hak için enbiyaya ittiba etmekle mükellefiz. Onlar ‘Benim ücretim, mükâfatım ancak Allah’a aittir.’ deyip, insanlardan istiğna göstermişler.” “Tevekkül ve kanaat ve iktisat öyle bir hazine ve öyle bir servettir ki hiç bir şey ile değişilmez. İnsanlardan ahz-ı mal edip, o tükenmez hazine ve defineleri kapatmak istemem.” (Mektubat s. 18-19)

Bu ve emsali hakikatlere istinaden, istiğna prensibinin şaheser örneklerini hayatında bizzat yaşayan Bediüzzaman, kıyamete kadar gelecek olan talebelerine seçkin bir örnek olmuştur.

Hizmet adına da dahi olsa, tamahkârâne ve bir beklenti tarzında cemaat dışı zenginlerin eline bakmak, iman kurtarmayı en büyük maksat ve hedef kabul edeceğine, gösterişe kaçan eserler uğruna istiğna düsturunu unutmak veya gözardı etmek, hiç bir cihetle Risale-i Nur’un hakiki ve sâdık talebeliğine yakışmaz. Hele maddi menfaat yolunda meslek ve meşrebini yaralayacak durumlara düşmek asla doğru olmaz. En iyi çare, sebeplere sarılmakla beraber, Allah’ın rahmetine itimat ve teslim olmaktır.

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile her akşam canlı Risale-i Nur dersleri)

Views: 0