Cenab-ı Hakkı isim ve sıfatlarıyla tanıyamayan insanların imanı taklitten öteye geçemez. Mutlaka tahkik mertebesinde bir imana kavuşması lâzımdır. Ona ulaşmanın bu asırda en önemli vasıtaların başında Risale-i Nur tefsirleri gelmektedir.
Allah’ın kudret sıfatını hakkıyla anlayamayanlar, diğer iman meselelerini kavramakta zorlanırlar. Allah sonsuz bir güç, kuvvet ve kudret sahibidir. Zira o kudret, diğer sıfat ve isimler gibi Allah’ın zatındandır. Sonradan olma bir sıfat değildir. Allah ile birlikte ezelden beri vardır ve ebede kadar var olmaya devam edecektir.
Bediüzzaman Hazretlerinin ifade ettiği gibi “Bir şey zâtî olsa, onun zıddı onun içine giremez. Zıddı olmayınca, o şeyde mertebe olmaz. Mesela, sıcaklığın dereceleri soğukluğun girmesiyle, güzelliğin dereceleri de çirkinliğin araya girmesiyle meydana gelir.” Ancak Allah’ın kudretinin içine zıddı olan âcizlik girmeyince, o kudrette derece olmaz. Derece olmayınca da mertebe bulunmaz. Mertebesi olmayan o kudret, o zaman sonsuz olur. Sonsuz olan Allah’ın kudretine göre, elbette bir baharın icadı bir çiçek kadar kolay, uçsuz bucaksız kâinatın yaratılması da, bir insanın yaratılması kadar kolay olur. Zaten bahsi geçen kolaylık, bütün varlıkların yaratılmasında fiilen görülüyor. Ancak insan, bu kolaylığın mahiyetini anlayamadığından kabullenemiyor ve insanların ekseriyeti bu muhteşem kâinat ve sanatlı varlıkların icadını tabiat ve tesadüfe havale ediyor. Gaflet de ancak bu kadar olur.
asyanur.info