Hz. İsa’dan (as) sonra Papalık tarihinde bu vazife ile seçilmiş nice Papalar vazife başına geldi fakat 2. Jean Paul çok farklı bir Papa olarak tarihe geçti. 18 Mayıs 1920 tarihinde Polonyalı fakir bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen 2. Jean Paul bir çok ilklerin de sahibi oldu.
16 Ekim 1978 yılında kardinaller arasında ve elli sekiz yaşında iken, ilk defa en genç Papa olarak seçilmiş oldu. Papalık tarihinde ve 455 yıl sonra İtalyan olmayan ve demir perde ülkesi olan Polonya’dan bir Papa olarak bir ilk gerçekleşmişti.
1979 yılında Sovyetler Birliği Afganistan’a girdiğinde, Papa 2. Jean Paul de ilk ziyaretini kendi memleketi olan Polonya’ya yaptı. Başkent Varşova Meydanında bir milyon kişiye hitap ederek, Allah’ı inkâr fikrinin ve dinsizliğin sembolü olan Sovyetler Birliğini yerden yere vurdu. Allah’ı inkâr fikrinin ne kadar insan fıtratına aykırı olduğunu, dinsiz bir milletin yaşayamayacağını, dinsiz bir insanın vahşi hayvanlardan daha fazla insanlığa zarar vereceğini ve Allah’a inanmanın hem dünya hem de âhiret saadetine vesile olacağını ve daha bu minvalde çok şeyler ifade ederek, Rusya’yı perişan edip çok büyük bir darbe vurdu. Bir Papa’dan ziyade bir diplomat gibi şeyler söyledi. Böyle bir Papa görülmemişti.
1979 yılının Kasım ayında bu sefer ilk defa Türkiye’ye geldi. Yeşilköy havaalanında uçaktan indiği zaman ilk yaptığı iş toprağı öpmek oldu. Anarşi olaylarının çok olduğu bir atmosferde, sıkı güvenlik tedbirleri arasında 28-30 Kasım ‘da bir çok ziyaretler gerçekleştirdi.
1980 yılında, İtalya’da bulunan Müslüman dinî liderlere ilk defa iftar yemeği verdi. Burada yaptığı konuşmada “Müslümanlarla aynı Allah’a inanıyoruz, Hz. Muhammed (asm) Müslümanların peygamberidir.” dedi ve bütün İslâm dünyasının Ramazan Bayramlarını kutladı. Hristiyanlar üçlü tanrı inancına sahip olduğu halde, Papa diplomatça Allah’ın birliğini ve Peygamber Efendimizin peygamber olduğunu ilân ediyordu. Böyle bir şey Papalık tarihinde hiç olmamıştı. O tarihe kadar bütün Papalar Müslümanları kâfir görüyor ve Peygamber Efendimizi (asm) kabul etmiyorlardı. Bu yapılanlar ezber bozan şeylerdi.
Papa 2. Jean Paul, kateşizm denilen yeni bir modelle İncil’i Kur’an-ı Kerim’e göre yeniden tefsir ettirdi. 627 sayfalık çok kalın olan bu kitap Fatiha Suresiyle başlıyor ve İncil’in ayetleri Kur’an ayetlerine göre yorumu yapılıyordu. Aynı Papa, Avrupa kıtasının tamamında pahalı bir anket yaptırdı. Hristiyan veya Yahudi iken Müslümanlığı seçen insanların yüzde otuz ikisinin Risale- i Nur eserlerinin muhtelif dillere tercüme edilmiş olanlarını okuduğunu, İslâm dininin hak bir din olduğu kanaatine vararak din değiştirdiğinin ortaya çıkmasına vesile oldu. Yani her üç kişiden birisi, Risale-i Nur eserleri sayesinde İslâm dinine geçmesi çok yüksek bir orandı. (Devamı yarın)
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile her akşam canlı Risale-i Nur dersleri)

