Kâinatın hadsiz fezasında bulunan sayısız yıldızlar içinde bir nokta kadar yer işgal eden bu şirin dünyamız, küçüklüğü ile birlikte gördüğü vazifeler itibariyle öyle büyük bir mevki almıştır ki, Kur’an-ı Kerim ayetleri dünyayı bir kefeye, gökler âlemini de diğer kefeye koymaktadır.
Dağları ve denizleri, ovaları ve nehirleri, insan, hayvan ve bitkileriyle bambaşka özellikler taşıyan dünya, sanki kâinatın kalbi hükmündedir. Onun dışında olan bütün yıldızlar bu özelliklerden mahrumdur. Gerçi onları da şenlendiren ve oralarda yaşamaya elverişli olarak yaratılan ve Kur’an lisanında melâike ve ruhaniler denilen şuurlu ve idrakli varlıklar vardır. Ancak, bu dünya onların yanında çok farklı bir konumdadır.
Evet dünya, Cenab-ı Hakkın bin bir Esma-i Hüsnasının tecellilerinin merkezi, kudret harikaları olan İlâhi sanatların sergisi, pek geniş olan âhiret âlemlerindeki sanatlı eserlerin küçük bir numunegâhı, sonsuz manzaraların sür’atle değişen taklitgâhı ve âhiret âlemleri için sümbüllenen tohumların tarlası ve terbiyegâhı durumundadır. Cin ve insanların amelleri kaydedilerek o âlemlere gönderiliyor ve ileride mahşer yerinde onların hesabı görülecektir. Kâinatı ilgilendiren o fiil ve amellerin muhasebesi sonucunda herkes lâyık ve müstehak olduğu yere gidecek ve âhiret âlemleri bütün haşmet ve dehşetiyle tezahür edecektir.
Hafiz ismiyle her şeyi kaydeden Yüce Allah, insanların ve cinlerin dışında yarattığı bütün varlıkların dahi suretlerini kaydetmekte ve cennet ehli için daimi manzaraları dokumaktadır. Bu hakikati veciz bir tarzda ifade eden Bediüzzaman Hazretleri şu tespitleri yapmaktadır: “Gördüm ki, âlem-i misal, nihayetsiz fotoğraflar ve her bir fotoğraf hadsiz hadisât-ı dünyeviyeyi (dünya olaylarını) aynı zamanda hiç karıştırmayarak alıyor. Binler dünya kadar büyük ve geniş bir sinema-i uhreviye (âhiret sineması) ve fâniyatın, fâni ve zâil hallerini ve vaziyetlerini ve geçici hayatlarının meyvelerini sermedi (sonsuz) temaşagâhlarda ve cennette saadet-i ebediye ashaplarına (sahiplerine) dünya maceralarını ve eski hatıralarını, levhaları ile gözlerine göstermek için pek büyük bir fotoğraf makinesi olarak bildim.” (Sözler s. 264)
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile her akşam canlı Risale-i Nur dersleri)
Views: 0