Namaz kılan bir müminin nazarında kâinat ve içindeki mahlukatın mükemmelliği, onlara tayin edilmiş olan ibadet ve tesbihleri, hamdleri görülür ve anlaşılır. Aksi takdirde, tabiat ve tesadüfün oyuncağı, kimsesiz başı bozuklar şeklinde görünür.
Halbuki, şuurlu bir tarzda ve tefekkür ederek ibadet eden her bir mümin, kâinatın hakikaten var olan bu ibadetlerini görür ve Allah’a olan kulluğunda sürekli terakki eder ve manevi mertebeleri kat eder. İbadetten kaçan veya gaflet yüzünden ihmal edenler ise, manevi düşüşten kendilerini kurtaramazlar. Ahlâki değerler ve insani duygular gittikçe körelir. Böylece, hem dünyanın manevi cennetinden hem de âhiretin gerçek cennetinden kendilerini mahrum ederler.
Maddi açıdan her şeye sahip oldukları görünen ehl-i dünya ve haram keyif ve lezzetler içinde hayatını geçirenlerin, dünyadaki mutluluk itibariyle perişan halleri buna delildir. Görünüşteki aldatıcı servet ve ziynet, makam ve şöhret onların zavallı hallerini gizlemeye yetmemektedir. İman ve ibadet kaçkını olan böyle insanlar, aslında kendilerine zulüm ediyorlar fakat farkında değillerdir.
Yaşadığımız toplum hayatı içinde tanıştığımız insanlara münasip bir ortamda ve münasip bir üslupla bazen “Beş vakitle aran nasıl?” diye soruyorum. Aldığım cevaplar gerçekten çok ilginç: “Maalesef hocam, beş vakit namazla aram hiç iyi değil.” “Mümkün oldukça Cuma namazlarına gitmeye çalışıyorum, ne yalan söyleyeyim.” “Seni kandıracak değilim, beş vakit namaz kılmak çok zor.” “Beş vakit namaz kılmak istiyorum ama başaramıyorum.” “Zamanında beni beş vakit namaz kılmaya alıştırmamışlar. Şimdi ise nefsime ağır geliyor.” “Namaz surelerinin çoğunu bilmiyorum. Annem babam bu cihetle suçlu.” “Evimizde beş vakit namaz kılan yok ki!” “Beni beş vakit namaza alıştırmayan yakınlarımın âhirette yakasına yapışacağım.” Verilen cevaplar böyle uzayıp gidiyor.
“Yedi yaşına gelince çocuğunuza namaz kılmayı öğretin. On yaşına gelince kılmazsa azarlayın.” hadis-i şerifinin anlamı da böylece anlaşılmış oluyor. Ecdadımız “Ağaç yaşken eğilir.” diye boşuna söylememişler.
“Beş vakit namazla aram hiç iyi değil.” demek, aslında “Allah ile aram bozuk.” demektir. Çünkü Allah “Namaz kıl!” emrediyor. Namazı terk eden kişi ise, Allah’ın bu kesin emrine isyan etmiş oluyor. Nasıl yasak ettiğini inadına yapmak büyük bir günah ise, yap dediğini yapmamak da büyük günahtır.
Beş vakit namazın terk ve ihmal edilmesinde söylenen her söz basit bir mazeretten ibarettir. Asıl sebep ise, iman zayıflığıdır. Taklit mertebesindeki geleneksel bir iman, Allah’ın emir ve yasaklarına itaat etmeye yeterli gelmemektedir. Bunun tek çaresi, akla ve mantığa dayalı kuvvetli bir imana sahip olmaktır. Şuurlu Müslümanların işi de, böyle insanların elinden tutup rehberlik ederek, Allah ile kullarının arasını düzeltmeye çalışmak ve tebliğ hizmetinin hakkını vermektir.
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile her akşam canlı Risale-i Nur dersleri)
Views: 0