En geniş olan gökler âleminden, en küçük olan atomlar âlemine kadar, her yeri ve her şeyi yaratıp idare eden Yüce Allah (c.c.), hiç bir şeyi tesadüflere veya kendi hâline bırakmamıştır. Bütün âlemlerin Rabbi olan Cenab-ı Hak, bunun böyle olduğunu Kur’an-ı Kerim lisanıyla haber vermiştir.
Allah’ın yarattığı varlıklar ile münasebeti, kanunlar perdesi arkasındandır. Bediüzzaman’ın dediği gibi “Kanun bir silsiledir. Ef’âl (fiiller) onunla bağlıdır.” Samanyolu galaksisi ve güneş sistemine bakıldığı zaman, onlarda geçerli olan kanun, atomlarda da geçerli olduğu görülmektedir. Demek, Samanyolu ve güneş sistemini kim yaratmışsa, galaksileri ve atomu yaratan ve yöneten de aynı Zattır.
Güneş sistemine baktığımız zaman, ortada güneş saatte 70000 kilometre sür’atla ekseni etrafında dönmekte ve ondan meydana getirilen muazzam bir çekim kanunuyla, etrafındaki gezegenleri kendine doğru çekerek fezaya kaçmalarını engellemektedir. Gezegenler ise, hem kendi etrafında hem de güneşin etrafında müthiş bir hızla dönerlerken, merkezkaç kuvvetiyle fezaya kaçmaya çalışmaktadırlar. Fakat çekme ve kaçma kuvvetleri dengede olduğundan, güneşin sistemi milyarlarca seneden beri intizamla varlığını devam ettirmektedir.
Atomun yapısına bakıldığı zaman aynı sistemle çalıştığı görülmektedir. Ortada proton ve nötronlardan meydana gelen bir çekirdek kendi etrafında, dışında olan muhtelif sayılardaki elektronlar da, saniyede elli bin kilometrelik bir hızla çekirdek etrafında dönmektedirler. Çekirdeğin çekme gücüyle, elektronların kaçma gücü eşit olduğundan, atomların varlığı devam ettirilmektedir.
Güneş sistemiyle, atomlarda var olan kanunun aynı olması gösterir ki, güneş sistemini yaratıp idare eden Yüce Kudretle, atomları yaratıp idare eden kudret aynı Zattır. Bu hakikatin lisanıyla, atomlar ve kâinattaki bütün sistemler “Lâilâhe İllallah” diyerek, Allah’tan başka ilâh yoktur mânâsını haykırıyorlar. Bütün ilimler gibi, bütün sistemler ve atomlar âlemi de, bizi Allah inancına götürmektedir. Ne mutlu inanan bahtiyar müminlere!
asyanur.info