(Dünden devam)
Bahsi geçen hakikatler muvacehesinde bakıldığı zaman, bütün inanç ve fikirlere eşit mesafede olan ve farklı hayat tarzlarına hayat hakkı tanıyan demokrasi yönetimlerinde; fikir ve ifade hürriyeti, vicdan ve din hürriyeti, teşebbüs hürriyeti teşvik edilmektedir.
Demokrasi çıtasını yükselterek bir dünya devleti olma yolundaki Türkiye Cumhuriyeti Devleti, medeni devletler topluluğuna üye olacaksa, her cihetle kendini yenilemek, eski alışkanlıklarını ve özellikle resim ideolojiden kurtulmak zorundadır. Aksi takdirde, üçüncü dünya ülkeleri arasında kalmaktan kendisini kurtaramaz.
Bu önemli konuda yargı bağımsızlığı ön plana çıkmaktadır. Vicdanları ile cüzdanları arasına sıkışmış ya da resmi ideoloji ve siyasilerin baskısı altında bağımsızlığını büyük ölçüde kaybetmiş bir kısım hâkimler yüzünden, hiç bir zaman demokrasi açısından olmamız gereken yere çıkamaz ve medeni milletler yanındaki yerimizi alamayız.
Evet, yargı bağımsızlığı ve adaletin dağıtımı her şeyden daha önemli ve devletin de temelidir. Bununla birlikte gerçek ve tam adaletin görüleceği yer ise, Mahşer Meydanındaki Mahkeme-i Kübra’da uygulanacak olan hakiki adalet olacaktır. Herkes de hesabını ona göre yapmalıdır.
asyanur.info sami cebeci.net (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile her akşam canlı Risale-i Nur dersleri)