Aile hayatında kötü zanlardan doğan huzursuzluk, zamanla boşanmaya kadar gidebilmektedir. Bilgi, belge, delil ve ispat olmadan meydana gelen bu gibi olaylar, cemiyet hayatını tehdit eder hale gelip, çocukların perişan olmalarına sebep olmaktadır. Devlet çapında tedbirler alınması gereken bu korkunç tablo için Cenab-ı Hak şöyle ferman eder: “Eğer bir kadın, kocasının geçimsizliğinden veya yüz çevirmesinden endişe ediyorsa, bir anlaşma ile aralarını düzeltmelerinde karı koca üzerine günah yoktur. Sulh en hayırlı bir iştir. Zaten nefislerde kıskançlık hazırlanmıştır. Eğer iyi geçinip arayı düzeltir, zulüm ve geçimsizlikten sakınırsanız, elbette Allah yapacağınız her şeyden tamamen haberdardır.”  (Nisa Suresi: 128) buyurmaktadır.

Evet, sulh en hayırlı bir iştir. Şimdiye kadar kimse sulh ve barıştan kimse zarar görmemiştir. Fakat savaşın zararları, Orta Doğu coğrafyası başta olmak üzere bütün dünyada görülmektedir. Mümin ve Müslüman olan toplulukların birbiriyle uğraşması veya savaşması en acınacak bir tablodur. Allah rızası için birbirini yok etmek veya öldürmek isteyen Müslüman olabilir mi* Ne kadar acınacak bir durum!

Hucurat Suresi 10. ayette Allah “Müminler ancak kardeştirler. Onun için (ihtilâf ettikleri zaman) kardeşlerinizin arasını düzeltin ve (Allah’ın emrine muhalefetten) sakının ki, merhamet olunasınız.” ferman etmektedir.

Hiç bir sebep veya bahane, müminleri kalben birbirlerinden ayırmaya ve kopmaya sebep olmamalıdır. Özellikle aynı dâvâya inanmış ve gönül vermiş olanlar, bu hususta daha dikkatli olmalıdır. Tarafgirlik, inat, haset ve su-i zan gibi hallerden ehl- i dalâlet istifade etmektedir. Muhabbet fedaisi ve İttihad-ı İslâm hedeflisi olduğunu iddia edenler, her türlü hissiyatını feda etmelidirler. Zira, sulhta hayır, ihtilâfta azap ve zarar vardır.

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube-Sami Cebeci videoları)  (YouTube-Sami Cebeci ile canlı Risale-i Nur dersleri)