(Dünden devam)
Nice iyi insanlar vardır ki, iyilik zannıyla fenalık ederler de farkına bile varmazlar. Niyetin iyi olması, fena neticelerin meydana gelmesini engelleyemez. Tahrip, her zaman tahriptir. Tahribin iyisi kötüsü olmaz. Hem de tahrip kolaydır, fazla bir hareket gerektirmez. Bir millete ve bir cemaate mensup olan insanın, o millet ve cemaatin nizamını ve düzenini bozmaması icap eder.
Ehl-i Sünnet vel Cemaat âlimlerinin, asırlar boyu süren çok titiz bir çalışma sonucu ortaya koydukları inanç ve muamelâta dair kaideleri, kökünden sarsacak beyan ve ifadelerle toplumun kafasını karıştırmak ve mensubu olduğu hak mezhebe olan güvenini tahrip edip yıkmak, iyi niyet ve insaf ölçüleriyle telif edilemez.
İslâm dininin en temel ibadetlerinin toplum tarafından ihmale uğradığı bir zamanda, dinin teferruata dönük meselelerinde ve âlimler arasında ihtilaflı olan konularda yeni tartışmalar açmak, mezhep imamlarını sorgulamak, onlara olan güveni sarsmak, yeni maslahatlar arkasına saklanarak semâvî değil arzî içtihatlar yapmak ve tarihe not düşmek isteyen dev adam iddiasıyla karizma peşinde koşmak, Allah’ın rızasına uygun olmayacağı açık bir gerçektir.
Aslında, yabancı âdetlerin toplumu sel gibi istilâ ettiği bir zamanda ve Allah’ın razı olmadığı fiillerin aleni olarak işlendiği bir hengâmda yapılması gereken en doğru iş ve hizmet, ihtilaflı konuları yeniden tartışmaya açmak değil, iman ve Kur’an hakikatlerine hizmet ederek toplumun imanını taklit mertebesinden tahkik mertebesine yükselterek, dinin zaruri olan uygulamalarının yaşanmasını sağlamaktır. Farz ibadetlerini yapan ve özellikle büyük günahları işlemeyen insanların oranını arttırmaktır. Dar deliklerin bile kapatılması icap eden bir zamanda, yeni içtihatlar adı altında İslâm sarayında yeni kapılar açmamaktır.
Evet, her şeyin tartışılması güzeldir. Dinî meselelerin tartışılması da doğrudur. Fakat, millete faydalı olmak ve toplumun kafasını karıştırmamak şartıyla. İyilik zannıyla fenalığa sebep olmamak kaydıyla. Bir millet ve cemaat içinde bulunan kişilerin en büyük hizmeti, önce problem bir insan olmamaktır. Ondan sonra müspet olarak ne hizmet yapılabilirse onu kâr bilmektir. Problem olan bir insan olduktan sonra, dağ gibi hizmetlerin de olsa bir anlamı kalmamaktadır. Çünkü, orada Allah’ın rızası bulunmamaktadır. Böyle problemli bir adam durumuna düşmekten de Allah’a sığınmak lâzımdır.
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile her akşam canlı Risale-i Nur dersleri)
Views: 93