Risale-i Nur Hizmeti

RİSALE-İ NUR DERSHANELERİ

Kâinatın Efendisi Sevgili Peygamberimiz (asm), ümmi bir kavimden medeni bir millet meydana getirdi. Sahabe-i Kiram ünvanıyla meşhur olan o asrın kahraman İslâm fedailerini, Dar-ül Erkam olarak bilinen genç sahabe Hazret-i Erkam’ın evinde yetiştirdi. Veda Hutbesini Arafat’ta verdiği zaman, sadece Onu dinleyen yüz yirmi bin sahabesi vardı. İlme, irfana, irşat ve tenvire dayalı bu hizmet metodu, tam mânâsıyla ve hakkıyla meyvesini verdi. O asrı saadet asrına çevirdi.

Asr-ı Saddetten zamanımıza kadar üzerinden on dört asır geçti. Sevgili Peygamberimizi (asm) her cihetle örnek alan ve adım adım Onu takip eden Bediüzzaman Hazretleri de, ilim, ikna, ispat, irşat ve tenvir eksenli bir metodu takip etti. Çağımıza hitap eden Kur’an’ın son dersi olan Risale-i Nurların okunduğu Medrese-i Nuriyeleri ve talebelerinin evlerini, manen Hazret-i Erkam’ın evine çevirdi. Tevhid akidesini ve âhiret inancını kalplerin derinliklerine yerleştirdi. Milyonlarca insanın taklit mertebesindeki imanlarını tahkik mertebesine yükseltti. Nice insanların imanlarının kurtulmasına vesile oldu. “Nur şakirtleri, mümkün olduğu kadar, her yerde küçücük birer Dershane-i Nuriye açmak lâzımdır. Gerçi, herkes kendi kendine bir derece istifade eder; fakat herkes her bir meselesini tam anlamaz. İman hakikatlerinin izahı olduğu için, hem ilim, hem Marifetullah, hem huzur, hem ibadettir. Eski medreselerde beş on seneye mukabil, inşallah Nur medreseleri beş on haftada aynı neticeyi temin edecek ve yirmi senedir ediyor.” (Sözler s. 2529 beyanlarıyla, bol miktarda Nur dershaneleri açılmasını tavsiye etti.

Aradan geçen yaklaşık bir asır içinde, milyonlar Nur Talebesi hem yurt içinde hem de yurt dışında on binlerce Nur dershanesi açtılar ve yerli yabancı milyonlarca insanın imanlarının kurtulmasına vesile oldular. Kıyamete kadar da bu kudsi hizmetlerine devam edecekler, inşaallah.  Ve bu hizmet, maddi ve manevi, dünyevi ve uhrevi hiç bir maksat gözetilmeden, yalnız ve yalnız Allah’ın rızası için yapılır. Bunun dışında başka gaye ve maksatlar aranırsa ihlâs zayi olur ve istenen neticeler de elde edilmez, edilse bile değişik arızalarla çabuk elden kaçabilir. Hem elmas gibi değerli iman hakikatleri, başka maksatlar yüzünden cam parçası gibi değersizleşir. Allah’ın rızası da kazanılmaz. Bu noktalara çok dikkat etmek lâzımdır.

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube-Sami Cebeci videoları)

Reklam

Yorum Yap