“Gelmesi muhakkak olan her şey, ne kadar uzak da olsa yakındır.” kaidesince, sayılı olan ömür günleri bir gün biter ve dünya hayatı sona erer. Ölüm, ebedi hayatın başlangıcı ve ilk adımıdır. Beden evinden ayrılan her bir ruh, yeniden diriliş sabahına kadar berzah âlemindeki ruhani hayatını devam ettirir.

Hadis-i şeriflerin verdiği habere göre, azap ehli olan ruhlar dünyanın karnındaki küçük cehennem denilen magma tabakasının muhtelif derecelerinde azap çekerler ya da ehl-i iman olanları göklere yükseltilip yıldızlarda gezerek, hatta “yeşil kuşlar” denilen cennet kuşlarının içlerine Allah’ın emriyle girip, cennet âlemlerini seyir ve temaşa ederek lezzetli bir hayat sürerler.

“Nasıl yaşadıysanız öyle ölecek ve nasıl öldü iseniz öylece diriltileceksiniz.” buyuran Sevgili Peygamberimizin (asm) beyan ettiği ve Kur’an lisanıyla haber verdiği gibi, ölümsüzlük özelliği verilen ruhlara, ölüme maruz kalan bedenler yeniden yaratılıp iade edilecek ve ruh beden birlikteliğinde ikinci ve sonsuz bir hayat başlayacaktır.

Zamandan ve mekândan münezzeh olan Cenab-ı Hak, bize göre kıyamet sonrasında gerçekleşecek olan olayları, Peygamber Efendimiz (asm) vasıtasıyla ve bir çoğunu da Kur’an ayetleriyle bildirmiştir. Muhtelif hadis kitaplarında bahsedilen sağlam hadis-i şeriflere göre, her peygamber kendisine tâbi olan ümmetiyle birlikte mahşer meydanına gelecek ve onları kendi bayrağı altında  toplayacaktır. En sonda, Âhirzaman peygamberi Hazret-i Muhammed (asm), Livah-ül hamd isimli sancağı ve çok kalabalık olan ümmetiyle mahşer meydanına doğru bütün haşmetiyle gelecektir. O kadar kalabalık bir ümmet ki, hiç bir peygamberin onun gibi ümmeti olmamış. Hazret-i Muhammed’den (asm) sonra gelen her asrın imamları ve o asır içinde vazife gören âlimler, kutuplar, gavslar, ve şeyhler kendi talebe ve taraftarlarıyla birlikte kendilerine has bayraklarıyla mahşer meydanına gelecek ve Livah-ül hamd sancağı etrafında toplanacaklardır. En sonda ve Hazret-i Muhammed (asm) ümmeti içinde, öyle kalabalık ve nurani bir kafile mahşer meydanına doğru gelecek ki, bütün mahşer ehli “Acaba, Hazret-i Muhammed’den (asm) sonra bir peygamber daha mı geldi?” zannına kapılacaklardır. Halbuki, o gelen haşmetli ve nurani kalabalık topluluk, âhirzaman müceddidi olan Hazret-i Mehdi ve talebeleri olduğu daha sonra anlaşılacaktır. (Devamı yarın)

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile her akşam canlı Risale-i Nur dersleri)

Views: 0