Mazinin en derin derelerinden bu güzel dünya misafirhanesine gelen ve büyük bir kervan gibi kafileler halinde istikbalin müzeyyen bağlarına ve cennet saraylarına müteveccihen giden insanlık âlemi; bir gecelik konmak ve göçmek için yaratılmış bir han hükmündeki dünya hanında, ebedi olarak kalacakmış gibi hissi bir yanılgı ile oyalanıp duruyorlar.
Ebetten ve ebedi bir Zattan başkasına razı olmayan insan kalbinin içine, Onun muhabbetinden başkasını koymamak ve her şeyi Allah namına sevmek ve dünyayı fiilen değil, kalben terk etmek icap ederken, yolunu şaşırmış hislerin fetvasıyla tersini yapıyor ve onun bedelini de nihayetsiz elem ve kederler şeklinde ödüyor.
Her zaman etrafımızda tanıdığımız nice dostların ayrılık ve ölüm ile gidişlerine şahit olduğumuz halde, ölüm gerçeğini kendimize yakıştıramıyor ve bir çok plan ve hedeflerimiz ve daha yapacak çok hizmetlerimiz var düşüncesiyle, ölüm hakikatini hep kendimizden uzak olarak görüyoruz. Fakat, ansızın geliveren bir musibet, bütün planlarımızı alt üst ediyor ve başımızı çok uzak zannettiğimiz ölüm duvarına çarpıyor ve bu katı gerçekle yüz yüze geliyoruz.
Hakikaten insanoğlu ne kadar cahil ve gafildir! Dünün yaşayan insanları, bu gün cenazeler şekline girdiği ve bu günün yaşayan insanları, yarının ölmüş cenazeleri olacağını bile bile kendilerini aldatıyor ve ölmeyecekmiş gibi bir his ve hırs ile, âhiret diyarına hazırlıksız geçen bir hayatı sürdürmeye devam ediyorlar.
Nisyan kökünden türeyen ve unutmaya müptela olan insanlığın bu zayıf damarını çok iyi bilen ve Peygamberî bir nazarla bakıp, insanlık âlemini ikaz eden Sevgili Peygamberimiz (asm) üç defa “Din nasihattir.” buyurmuştur. (Devamı yarın)
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile her akşam canlı Risale-i Nur dersleri)
Views: 1