Risale-i Nur hareketinin ilk ve ana merkezi olan Isparta, Bediüzzaman Hazretleri için taşıyla toprağıyla mübarek olan iki şehirden birisi Urfa, diğeri de Isparta’dır.
Tarihin eşine benzerine rastlamadığı dehşetli bir istibdat ve zulüm devrinde ve din adına bir tek dinî eserin basılmasına izin verilmediği korku dolu bir zamanda, Bediüzzaman’ın etrafında halka tutup, imana ve İslâma hizmet ederek, altı yüz bin nüsha Nur Risalelerini el yazmasıyla çoğaltan Nur Talebelerine Üstad “Isparta Kahramanları” ünvanını veriyordu. Takipler ve tevkiflerin, karakol ve hapishanelerin yıldıramadığı bu gerçekten kahraman insanların, yakıcı çorbadan ağızları yandığı halde, inandıkları dâvâdan dönmemeleri ve vazgeçmemeleri, onları farklı yapan en bilinen vasıflarıdır.
Bediüzzaman Hazretlerinin Feyzi Ağabeye “Sen, Isparta kahramanlarına benzemek istiyorsan, tam onlar gibi olmalısın.”diye, örnek gösterdiği bu kahraman insanlar, Sahabe mesleğinin bu asra yansımış şeklinin ilk öncüleridir. Örnek göstermesinin gerekçesini de Üstad şöyle açıklıyor: “O şakirtlerin gayet keskin kalp ve basireti şöyle bir hakikati anlamış ki: Risale-i Nur’a hizmet ise, imanı kurtarıyor; tarikat ve şeyhlik ise, velâyet mertebeleri kazandırıyor. Bir adamın imanını kurtarmak ise, on mümini velâyet makamına çıkarmaktan daha mühim ve daha sevaplıdır. Çünkü, iman saadet-i ebediyeyi kazandırdığı için, bir mümine küre-i arz kadar bir saltanat-ı bâkiyeyi temin eder. Velâyet ise, müminin cennetini genişlettirir, parlattırır… İşte bu dakik sırrı, senin Ispartalı kardeşlerin, bir kısmının akılları görmese de, umumun gayet keskin kalpleri görmüş ki, benim gibi bîçare günahkâr bir adamın arkadaşlığını evliyalara, belki de eğer bulunsaydı, müçtehitlere dahi tercih ettiler.” (Kastamonu Lâhikası s. 104)
“Nur Fabrikası” “Gül Fabrikası” “Mübarekler Heyeti” gibi ünvanlarla Bediüzzaman’ın vasıflandırdığı Isparta Kahramanları, sonraki yıllarda her taraftaki Nur Talebelerine güzel bir örnek oldular. Diğer şehirler hep onları örnek aldı. Onların cesaret-i medeniyeleri, kahramanlıkları, gayretli olmaları ve şevk-i mutlak içinde iman hizmetinde çalışmaları, o günden bu günlere hepimizi etkiledi. “Yüzer milyon kahraman başların feda oldukları kudsi bir hakikate, bizim başımız dahi feda olsun.” cümlesini, onlar hesabına mahkemede Bediüzzaman Hazretlerine söyletti. (Devamı yarın)
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile canlı Risale-i Nur dersleri)
Views: 0