Çağımızda gökdelen inşaatları moda haline geldi. Zaten hadis-i şeriflerde âhirzamanda çok büyük binalar yapılacak, diye zamanımıza işaret edilmiş.

Gazetelerde, Amerika gökdelen yarışını Asya Kıt’asına kaptırıyor şeklinde bir haber okumuştum Dikkatimi çeken bu haberde beni düşündüren husus, bu kadar büyük binaların temeline yapılan masraf, inceden inceye yapılan planlama ve gereken değerin verilmesiydi.  En şiddetli depremlere bile dayanacak şekilde hesaplamaları yapılan ve her kat için temeline dolgular konulan bu binalar, gerçekten insanı hayretler içinde bırakıyor.

Çok katlı olmanın getirdiği mahzurlar da dikkate alınan ve ona göre tedbirler düşünülen bu inşaat teknolojisini, manevi hizmetlerimize tatbik etsek diye düşündüm. Çünkü, dar görüşlü ve ufuksuz hizmetlerin geleceği pek parlak olmaz. Her ne kadar mesleğimizde kemiyet denilen sayı çokluğu önemli değilse de, keyfiyetle kemiyet birlikte götürülebilir. Zira Nur Talebeleri, yalnız kendi imanını kurtarmak değil, Risale-i Nurlarla diğer ehl-i imanın dahi imanını kurtarmak ve muhafaza etmekle vazifeli bir cemaattir.. Özellikle, yarınlarımızın teminatı olan genç nesiller, bilhassa mektepliler, ulaşmamız ve yardımcı olmamız gereken en geniş kitledir.

Bediüzzaman “Risale-i Nur ve hakiki talebeleri, elli sene sonra gelen nesl-i âtiye gayet büyük bir hizmet ve onları büyük bir vartadan ve millet ve vatanı büyük bir tehlikeden kurtarmaya çalışıyorlar.”derken, en birinci hedef kitle olarak gençliği gösteriyor.  Gafil büyüklerden ziyade küçük çocuklara önem veren ve onlara ciddi selam eden Bediüzzaman’ı bu yönüyle iyi anlamamız lâzım. Gittikçe ihtiyarlayan ve hâlâ eski kuşakların hizmeti taşımaya çalıştığı bir cemaat olarak, mutlaka kendimizi sorgulamalı ve gereğini yapmalıyız.

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube-Sami Cebeci videoları)