Güneş sistemi içerisinde canlıların yaşamasına elverişli hava tabakası bulunan tek gezegen dünyadır. Onun dışındaki gezegenlerde karbondioksit ve emsali gazlardan meydana gelen atmosferleri canlıların yaşamasına müsait değildir.

Yaşayan gezegen olan dünyamız, kâinatın içinde seçilmiş, cin ve insanlar için bir imtihan meydanı olarak tercih edilmiştir. Cenab-ı Hak, kâinat içinde dünyayı insan için, insanları da Kendine iman ve ibadet için yaratmıştır. Kur’an-ı Kerim’in verdiği haber budur. Bunun dışındaki yorum ve izahlar, dalâletten başka bir şey değildir. Zira, insanı ve kâinatı yaratan Allah’tır. Bu hususta söz söyleme hakkı, elbette Allah’a aittir.

Atmosfer dediğimiz ve yerden yaklaşık üç yüz kilometreye kadar yükselen hava tabakalarının vazifeleri, ancak Allah tarafından tamamıyla bilinebilir. Bildiklerimiz ise, bilmediklerimiz yanında bir hiçtir. Ses ve görüntülerin naklinden canlıların nefes almasına, yelkenli gemilerin yürütülmesinden gayb âlemlerini ilgilendiren konulara kadar binlerce, hatta milyonlarca vazifesi bulunan hava nimetini basit görmek ve nimet olduğunun farkına bile varmamak, gaflet ve dalâletin en dehşetli bir halidir.

Bediüzzaman Hazretleri manevi cihetten hava tabakasının vazifesini şöyle izah eder: “Hava unsurunun yüksek ve ehemmiyetli bir vazifesi ‘Kelimat-ı tayyibe O’na yükselir.’ ayetinin sırrıyla; güzel ve mânidar ve imanî ve hakikatli kelimelerin, kalem-i kaderin istinsahıyla ve izn-i İlâhi ile intişar etmesiyle, bütün küre-i havada melâike ve ruhanilere işittirmek ve arş-ı âzam tarafına sevk etmek için kudret-i İlâhi kaleminin mütebeddil bir sahifesi olmaktır.” (Nur Alaminin bir Anahtarı s. 18)

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube-Sami Cebeci videoları)  (YouTube-Sami Cebeci ile canlı Risale-i Nur dersleri)