Bir defaya mahsus olmak üzere dünya denilen bu imtihan meydanına gönderilen insanlar, hak ve hakikati buldukları takdirde nihayetsiz saadetlere, haktan saptıkları zaman da nihayetsiz azap ve elemlere muhatap olacaklardır.

Cenab-ı Hak, insan bedeninde geçici olarak iskan ettiği ruhun hayatiyetini devam ettirebilmesi için ona akıl, gazap ve şehvet denilen üç kuvve ihsan etmiştir. Bediüzzaman Hazretlerinin ifade ettiği gibi, bu üç kuvvenin ifrat, tefrit ve vasat denilen üç mertebesi vardır. Meselâ, aklın ifrat mertebesi cerbeze, tefrit mertebesi hiç bir şeyden anlamamak olan gabavet, vasatı ise hikmettir. Keza, gazap kuvvesinin ifratı tehevvür, yani Allah ve cehennem azabından bile korkmamak, tefriti ise cebanet, yani korkulmayacak şeylerden dahi korkmak, vasatı ise cesarettir. Keza, şehvet kuvvesinin ifratı fücur, yani haram helâl demeden her şeye saldırmak ve namusları perişan etmek, tefriti humud, yani helâle de iştihası olmamak, vasatı ise iffettir. Bu dokuz mertebenin üçü olan hikmet, cesaret ve iffet hidayettir. Geri kalan altısı ise dalâlettir.

Semavi kitaplar ve gönderdiği peygamberler vasıtasıyla insanları ifrat ve tefritten muhafaza ve orta yol olan vasata dâvet eden Cenab-ı Hakkın dâvetine icabet eden müminler, hak ve hakikatin takipçisi olmuşlar ve olmaya da devam edeceklerdir.

Bahsi geçen üç kuvveden biri olan akıl gücü en başta gelmektedir. Onun ifrat ve tefritten uzak tutulup vasata çekilmesi, diğer kuvvelerin de istikametinin lokomotifidir. Hakkı bâtıl, bâtılı hak gösterecek kadar aldatıcı bir zekâya sahip olan insanlar, cerbeze ve demogoji ile hakkı tahrip edip, zarar ve ziyana sebep olsalar bile geçicidir. Çünkü hak, her zaman bâtıla er ya da geç galip gelir. “Müminin ferasetinden (anlayışından) korkunuz. Çünkü o, Allah’ın nuruyla nazar eder.” hadis-i şerifi, bu mânâya da işaret eder. (Devamı yarın)

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube-Sami Cebeci videoları)  (YouTube-Sami Cebeci ile canlı Risale-i Nur dersleri)