İnsan yaratılıştan sosyal bir varlık olduğundan, diğer insanlarla sohbet ve muhabbet etmeye ihtiyaç hisseder. Sair insanların yardımıyla ve çalışmalarının neticelerini alış veriş yaparak mübadele etmekle şahsi hayatı devam eder.

Egoizmin hükmettiği ve bencilce bireysel bir hayat biçiminin hâkim olduğu bir zamanda yaşıyoruz. Kendi nefsinden başka kimseyi sevmeyen ve onları düşünmeyen, diğergamlık duygusunun iyice köreldiği bir devirde, sâdık ve vefalı dost bulmak da zorlaşıyor. En sâdık bilinenler de bile bazen arıza çıkabiliyor.

1926 yılından başlayarak, Barla hayatıyla birlikte Nur Hareketini başlatan asrın manevi sahibi Bediüzzaman Hazretleri, birbirine nesebi kardeşlerden daha ziyade kardeş bir cemaat tesis etmeye Allah’ın izniyle muvaffak oldu. Kendi nefsani hislerini unutup, kardeşinin meziyet ve hissiyatıyla fikren yaşayan ve kardeşinde fâni olmak derecesine çıkan bu topluluk, sahabe mesleğinin bir cilvesini bu zamanda yaşayarak, doğru İslâmiyet ve ona lâyık doğruluk hakikatinin temsilcileri oldular. Saff-ı evvel olan bu Nur Talebeleri, takip, tevkif, işkence ve hapishane olaylarına rağmen bu vasıflarından hiç bir şey kaybetmediler ve gelecek nesillere örnek oldular. Onlara ne mutlu!

Barla Lâhikası adı verilen kitapta, Isparta ve civar köylerde Bediüzzaman ile irtibat kuran, Risale-i Nur’dan hakkıyla istifade ederek duygularını kaleme alıp, mektuplar yazmak suretiyle, birbirleriyle sohbet eden bu kahramanlar topluluğu, sohbet için zaman ve mekâna ihtiyaç olmadığını da ortaya koydular.

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube-Sami Cebeci videoları)  (YouTube-Sami Cebeci ile canlı Risale-i Nur dersleri)