Çağdaşlık, Müslümanlığa ters düşen bir durum değildir. Sanayide, teknolojide, ilimde, fende ve sair müspet cihetlerde Müslümanlar çağdaş olmak, hatta bu konularda ecnebileri geçmek durumundadır.
Yoksa çağdaşlık sadece sinema, dans, tiyatro, balo, caz, saz, konser ve emsali eğlence vasıtaları; yalancılık, dolandırıcılık, hile, entrika, kumar, düzenbazlık, sahtekârlık ve bütün ahlâksızlıkların halita ve karışımı ise, Müslümanların böyle bir çağdaşlıkla uzaktan yakından bir alâkası yoktur.
Bediüzzaman Hazretlerinin dediği gibi “Ekser enbiyanın şarkta ve Asya’da zuhur etmesi, ağleb-i hükemanın (çoğu filozofların) Garpta ve Avrupa’da gelmesi kader-i ezelinin bir remzi ve işaretidir ki, Asya’yı ayağa kaldıracak din ve kalptir, felsefe değil.” Hem de “Din hayatın hayatı, hem nuru hem esası. İhya-yı din ile olur şu milletin ihyası.”tespitleri, bu İslâm milletinin bir gerçeğidir.
Çağdaşlığı kılıkta, kıyafette ve dinden uzak yaşamakta görenler büyük bir yanılgı içindedirler. Demokratlık ise, samimi dindarlara yakışıyor. Ve bizim ekser hürriyetperverlerimiz samimi Müslümanlardır.
Evet, temel hak ve hürriyetlere, özellikle vicdan ve din hürriyetine gönülden inanan, hatta başkalarının inanmama hürriyetine bile saygı gösteren, kul haklarına aşırı derecede riayet eden, devletini ve milletini seven, birlik ve beraberliğin temini, asayiş ve huzurun gerçekleşmesi için her türlü gayreti gösteren, olumsuz aşırılıklardan kaçınarak müspet hareket etmeyi şiar edinen, demokrasinin içine aldığı değerler manzumesine samimi olarak inanıp amel eden, çifte standartlı değil, demokrasiyi herkes için isteyen ve dindar mânâda bir cumhuriyetin savunuculuğunu yapıp, onun etrafında milleti toplanmaya çağıran ciddi ve samimi Müslümanlar, bu memleketin gerçek demokratları ve dinin icaplarını fiilen yaşayarak, başkalarının da yaşamasını temin için iman hakikatlerini tebliğ edip, bu vatanı manevi bir cennete, âhiretimizi ise hakiki cennete dönüştürmeye çalışan bahtiyarlar topluluğudur.
Lâiklik dinsizlik demek olmadığı halde, onu öyle algılayanlar ve öyle bir hayat yaşamayı tercih edenler, kendi anlayışlarıyla hayatlarını sürdürsünler. Kimse kimseye karışmasın. Herkes inandığı veya inanmadığı gibi yaşasın. Karşılıklı saygı esas alınsın. Madem ki bu vatan hepimizin. Hep beraber yaşamak zorundayız. Kimse kimseyi bu ülkeden kovamaz. Lâik-antilâik kavgalarıyla sosyal hayatı germeye gerek yok. Bizim dinimiz bize, sizin lâikliğiniz size olsun. Herkes istediği gibi yaşama hakkına sahip olsun, vesselam.
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami Cebeci videoları)