(Dünden devam) Bu dünya hayatında ölüm gerçeğinden asla kurtulamayan canlı bedenler neden ölürler? Bunun fiziki açıklamasını ilim adamları henüz bulabilmiş değiller. Ancak, Bediüzzaman Hazretleri kolay ve anlaşılır bir izah yapmayı başarmıştır: “Şu âlemde cism-i zihayatın (canlı bedenlerin) inkıraza ve mevte (ölüme) mahkûmiyetleri ise, vâridat ve masârifin (gelir ve giderin) muvazesizliğindendir. Çocukluktan sinn-i kemâle (kırk yaşına) kadar vâridat çoktur, ondan sonra masârif (gider) ziyadeleşir, muvazene kaybolur, o da ölür.” (Sözler s. 459)
Bahsi geçen hakikati anlamak için şu misale bakılabilir: Su ile dolu bir havuza gelen su kadar altından su kaybı olsa, havuz devamlı dolu kalır. Ancak, ince bir borudan gelen suya karşılık, altından daha kalın bir boru ile su kaybı olursa, bir müddet sonra havuz boşalır ve kurur. İşte, kemâl yaş olan kırk yaşına kadar vücudun kabul ettiği miktar fazla iken, gider azdır. Ancak kırk yaşından sonra yenilen gıdalardan vücudun kabul ettiği miktar azalıp gider ve kayıplar çoğalınca, o canlı da ölür.
Âhiret hayatının şartları bu dünya gibi değildir. Hem de cennet ve cennet ehlinin vücutlarını teşkil eden maddeler ile cehennem ve cehenneme gidenlerin vücutlarını meydana getiren maddeler arasında zıtlık değil, tam bir tenasüp ve uyum vardır. Tenasüp ve uyum intizama, intizam da devama sebeptir. Onun için, hem cennet hem de cehennem ehli için ölmek söz konusu değildir.
Bedizzaman Hazretleri, âhirette insan bedenlerinin ölümsüzlüğünü izah için iki ihtimalden bahseder: “Âlem-i ebediyette ise, zerrat-ı cisim sabit kalıp, terkip ve tahlile mâruz değil. Veyahut muvazene sabit kalır, vâridat ile masârif muvazenettedir, devr-i daimi gibi, cism-i zihayat, telezzüzat için, hayat-ı cismaniye tezgâhının işlettirilmesiyle beraber ebedileşir.” (Sözler s. 459)
Cennetin ekser nimetleri maddidir. Yemek, içmek ve aile hayatı cennetin en yüksek lezzetleri arasındadır. Onun için sadece ruhani değil, cismâni lezzetler için de maddi bedenlerin yeniden yaratılmasına ihtiyaç vardır. Hem bu dünya hayatında iken ruha arkadaş verilen maddi beden, bütün organ ve duyguları ile ibadet etmiş ise, elbette mutlak adalet sahibi olan Yüce Allah, o âzâ ve organların ibadetlerine mükâfat olarak, onlara mahsus cismâni lezzetleri ihsan etmesi rahmet ve kereminin gereğidir. Tam tersine isyan ve küfür içinde hayatını devam ettirmişse, o takdirde de ruh ve bedeni ile birlikte azap çekmesi ve cehennemde isyan ve günahlarının bedelini ödemesi icap eder.
Evet, bu kâinatın mevcudatını kıyametle harap edecek olan Yüce Allah, onun zerrelerini ademe ve yokluğa atmayıp, âhiret âleminin bir kısım inşaatında kullanarak israf etmeyeceği gibi, insan bedenlerini de ölümle yokluğa mahkûm etmeyip, yeniden dirilişte ortaya çıkarıp, ruh ve beden birlikteliğinde ebedi bir hayatı verecek ve ruh gibi bedenleri de ölümsüzleştirecektir. İmanımız ve inancımız böyledir.
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile her akşam canı Risale-i Nur dersleri)
Views: 0