Risale-i Nur Hizmeti

HAKTA İTTİFAK ETMEK, İHTİLÂF ETMEMEK- 1

Muhtelif isimler altında teşekkül eden meslek, meşrep ve tarikatlar, eğer Kur’an ve Sünneti esasa almışlar ve Ehl-i Sünnet ve Cemaat itikadına sahip olmuşlarsa, hepsi de hak ve hakikate istinad etmiş demektir. Yoksa, fırâk-ı dâlle tabir edilen sapık fırkalara dahil olmaktan kendilerini kurtaramazlar.

Hak ve istikamet üzere olup, farklı metot ve usullerle İslâm dinine hizmet eden bütün cemaat, tarikat ve meslekleri tebrik edip, onların hizmetlerine duacı ve taraftar olmak insaf ve hakperestliğin gereğidir. Zira, Bediüzzaman Hazretlerinin tespit ettiği gibi “Hakka hizmet, büyük ve ağır bir defineyi taşımak gibidir. Ne kadar kuvvetli omuzlar altına girse, kıskanmak değil, bilakis memnun olmak gerektir.” Lem’alar s. 161)

Aynı meslek ve cemaate mensup olan fertlerin de birbirlerine duacı ve yardımcı olmaları, zaten ihlâs sıfatına sahip olmalarının bir lâzımıdır. Bir vücudun âzâları veya bir fabrikanın çarkları gibi aynı maksada hizmet eden ve ortak hizmetleri aynı sevap havuzuna dökülüp, her bir ferdin amel defterine geçen hizmet ehli dâvâ adamları, birbirinin alternatifi değil, tam tersine diğerlerinin yardımcısı olduğundan, rekabet, kıskançlık ve haset olamaz ki, tesanüd bozulsun ve cemaatin tadı kaçsın.

Hakikat böyle olduğu ve akıl bu gerçeği kabul ettiği halde nefis, his ve hevanın tahakkümü ile, akıl ve vicdanın kabul etmediği nice ihlâsa aykırı hareketler, sahibinin rızası olmamasına rağmen fertlerden meydana gelir. Bu durumda tesanüd sarsılır ve cemaatin de tadı kaçar. (Devamı yarın)

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile her akşam canlı Risale-i Nur dersleri)

Reklam

Yorum Yap