(Dünden devam)

Göz penceresinden ruha akseden ve sıçrayan günah kirleri, o ruhun temizliğini sürekli tahrip ederek, sonunda inkârcılığa kadar yuvarlanmasına sebep olur. “Günah kalbe işleyip siyahlandıra siyahlandıra, tâ nur-u imanı çıkarıncayak adar kalbi katılaştırıyor.” ifadeleri bu gerçeğe işaret eder.

Sefih Batı medeniyeti zâhiren “Sefahet fenâdır. İnsana yakışmaz.” der. Zararlı neticeyi gösterir. “Halbuki, sefahete öyle müşevvikâne (teşvik ederek) bir tasviri yapar ki, ağız suyu akıtır, akıl hâkim kalamaz. İştihayı kabartır, hevesi tehyiç eder, his daha söz dinlemez.” (Lemaât)

Yaz mevsimine iyice girdiğimiz şu günlerde göz emanetine hıyanet değil, riayet etmeye şiddetle muhtacız. Az bir gayretle çok büyük sevaplar elde etme şansına sahip olan biz müminler, bu noktayı mutlaka dikkate almalıyız. Zira, Bediüzzaman Hazretlerinin tespit ettiği gibi “Bir haramın terki vacip, bir vacibin ise çok sünnetlere mukabil sevabı var.” Takva namıyla, günahlardan kaçınmak kastıyla gösterilecek bu gayret, emanete riayet etmeyi netice verecektir. Sosyal hayattaki bu dikkatli davranış, elbette televizyon ve sosyal medya alanında da gösterilmesi icap eder.

Eski Said dönemindeki o gençlik yıllarında on yıl İstanbul’da kalan Bediüzzaman Hazretleri, bir defa bile nâmahreme, yani yabancı kadınlara bakmadığını söylemesi, aklı başında olan herkese çok şey ifade ediyor. Cenab-ı Hak, yüzümüzde günahkâr gözler değil, masum gözler taşımamızı cümlemize nasip etsin, amin.

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile her akşam canlı Risale-i Nur dersleri)

Views: 0