İhlâs, sadâkat ve tesanüt sıfatları üzerine inşa edilen Risale-i Nur mesleğinin hassasiyeti, enâniyet ve benlik yapmayı kaldırmıyor. Ben yerine, biz deyiniz emrediyor.
Cemaati atalet zindanına düşüren mühim sebeplerden biri de, fikr-i infiradi ve tasavvur-u şahsidir. Bir hizmet beldesinde çok parlak fikirlere sahip olan zeki ve ileri görüşlü insanlar olabilir. Ancak, bu fikirlerini cemaate mal etmeden ve meşveret süzgecinden geçirmeden icra edecek olursa, “Ben yaptım oldu “mantığından hareket edildiğinden, cemaat bünyesindeki ihlâs ve tesanüdü sarsan büyük bir yanlışlık hizmet adına yapılmış olur.
Meşverete rağmen cemaate yapılacak emr-i vâkilerin sonucunda hizmet olsa bile, tesanüdü sarsmaya sebep olan o tür icraatlar, Risale-i Nur mesleğinin kaldıramayacağı zaaflardır. Hizmet üretilmeli fakat beraberce ve meşveret zemininde olmak ve cemaate mal edilmek şartıyla. Zira, ferdî teşebbüslerde enâniyet, cemaate mal olmuş hizmetlerde ise, tam ihlâs ve Allah’ın rızasına nail olma vardır.
Evet, Bediüzzaman Hazretlerinin tespit ettiği gibi “Şu asırda ehl-i dalâlet eneye binmiş, dalâlet vâdilerinde koşuyor. Ehl-i hak bilmecburiye eneyi terk etmekle hakka hizmet edebilir.” (Mektubat s. 398)
asyanur.info samicebeci.net (YouTube- Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile canlı Risale-i Nur dersleri)