(dünden devam)

Annelerin hakkı hiçbir zaman ödenemez. Ancak evlâtlar o hakka ne kadar riayet ediyorlar o tartışılır. Bir anne, sabaha karşı üç buçukta otuz beş yaşındaki oğlunu telefonla arar. Oğlu, annesine bu kadar erken saatte niçin aradığını sorarak sitem eder. Annesi de: “Otuz beş sene önce aynı saatte sen de beni rahatsız etmiştin. Doğum günün kutlu olsun oğlum.” der ve gözyaşları içinde telefonu kapatır. Böyle sitem eden evlâtlar olmaması için onlara, küçük yaşlardan itibaren ciddi bir din terbiyesi vermek gerekir.

Allah, kimseyi evlâtları yüzünden çok büyük imtihanlara tâbi tutmasın. Hazret-i Âdem (as), hem öldüren hem de ölen Kabil ve Habil’in babasıydı. Hazret-i Nuh’un (as) oğlu Kenan, babasının dinine girmeyerek kâfir olarak suda boğulmuştu. Bundan bütün anne ve babaların alacakları çok dersler vardır. Bu duruma düşmemek için her türlü gayret mutlaka gösterilmelidir. Netice ise, Allah’a aittir.

Zübeyir Gündüzalp Ağabey, çocuk ve gençlik hizmetlerine  büyük önem verir, derse gelen gençlerin varsa resimlerini ister, onları imzalar ve evlerine gönderirmiş. İlk, orta ve lise okullarının etrafını Cevşen okuyarak dolaşır ve oradaki gençlerin her türlü kötülüklerden korunması ve Nur talebesi olması için dualar edermiş. O okullardan bu suretle nice gençler Nur Talebesi olup, ömür boyu iman hizmetinde aktif olarak hizmet etmişler.

Ölümden haddinden fazla korkan bir kız çocuğu, nihayet yemek yemeyi bırakmış. Onun elinden tutan bir kız kardeşimiz sayesinde, yine normal hayatına dönmüş ve namaza başlamış.

Evet, çocuklarımıza ve gençlerimize mutlaka hayatın anlamı ve ölüm gerçeğinin ne olduğu anlatılmalı ve onlara istikamet kazandırmalıdır. Yoksa, çok geç kalınmış olduğu anlaşılır ama onun da pek bir faydası olmaz.

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube-Sami Cebeci ile Risale-i Nur dersleri) (YouTube-Sami Cebeci ile her akşam canlı Risale-i Nur dersleri)