(Dünden devam)

Zübeyir Gündüzalp Ağabey, üç devre-i hayatıyla Bediüzzaman Hazretlerini bir bütün olarak kabul ettiği gibi, Risale-i Nur Külliyatını da bir bütün olarak görüyor ve hayata tatbik ediyordu.

Sahabe mesleğinin bu asra bir yansıması olan Risale-i Nur Hareketinin, ne tarikatvâri bir havaya büründürülmesine ve ne de hoşgörü perdesi altında dünyevileştirilmesine asla izin vermiyordu. Müspet her türlü yeniliğe açıktı. Ancak, ruh-u asliden ve Risale-i Nur’un orijinal kimliğinden ayrılmamak şartıyla.

Bu zamanda, Nurlarla hizmet-i imaniyenin her tarafta ilânatla ve muhtaç olanların nazar-ı dikkatlerini celp etmekle olduğunun farkındaydı. Önce, haftalık İttihad, sonra günlük Yeni Asya gazetelerini onun için çıkartmış, yeni Asya yayınları adı altında dinî kitapların neşrine onun için çalışmıştı. Çok ileri görüşlü ve feraset sahibi bir dâvâ adamıydı.

Bediüzzaman Hazretlerinin “İslâmiyet, Kur’an ve bu vatan maslahatına; dersleriyle, talebeleriyle ve bütün kuvvetiyle desteklediği” Demokrat Misyonu, hiç bir kınayıcının kınamasına aldırış etmeden o da destekliyordu. Menfi siyasetlerin her türlüsüne karşıydı. Siyaseti dinsizliğe veya dini siyasete alet edenlere iltifat etmediği gibi, ırkçılık yapanlara veya güç kullanarak idareyi almaya çalışanlara da karşıydı. Müspet hareket olan Nur mesleğinin bu kurallarını harfiyen uyguluyor, her türlü kargaşa ve olumsuz hareketlere pirim vermiyordu.

Cumhuriyet ve demokrasiye küfür rejimi diye tahkir eden İslâmcılara bedel, Bediüzzaman gibi samimi olarak bu değerlere sahip çıkıyor ve sahip çıkılmasını istiyordu. Bediüzzaman Hazretlerinin, Süfyan komitesinin yaptığı dehşetli tahripleri  tamirle vazifeli son müceddit olduğunu çok iyi kavramış ve bütün benliğiyle onun dâvâsına sahip çıkmıştı. Mensubu olduğumuz ekol, işte bu Zübeyir Gündüzalp çizgisini takip ediyor ve bunu kendine misyon kabul ediyordu.

2010 yılı Nisan ayı başında beş günlüğüne birlikte İstanbul’a geldiğimiz Ahmet genç Ağabeyle, önce Altunizâde, sonra Üsküdar, Şirin evler ve Sarıyer semtlerinde, kısaca temas etmeye çalıştığımız bu meslek ve meşrep anlayışından bazılarını paylaştıktan sonra, ziyaret ettiğimiz Zübeyir Ağabeyin kabri başında, bu mânâlar bir sinema şeridi gibi hayalimden geçti. Uzun yıllar önce Rahmet-i Rahman’a kavuşan bu kahraman dâvâ adamını minnet ve şükranla anıyoruz. O ve diğer Nur Talebelerinin ruhları şad, mekânları cennet ve dereceleri âli olsun, âmin.

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile canlı Risale-i Nur dersleri)

Views: 0