“Şeriatın yüzde doksan dokuzu ahlâk, ibadet, âhiret ve fazilete dairdir. Ancak, yüzde biri siyasete taalluk eder. Onu da ululemirleriniz düşünsün.” diyerek, isyan etmiş sekiz avcı taburunu itaate getiren Bediüzzaman, bu vesileyle önemli bir ölçüyü de ifade etmiş oluyor.
Evet, İslâm dininin yüzde doksan dokuzu, her bir mü’mini birer birer ilgilendirir. Ahlâk, ibadet ve fazilet mânâlarını içine alan dinin en ehemmiyetli kısmını amel olarak yaşayan her bir Müslüman, şeriatı, kendi âleminde icra etmiş olur. Şeriat, o insanın âlemine gelmiş demektir.
Böyle fertlerden meydana gelen ve milletin yüzde altmış veya yetmişini teşkil etmiş kitleler, şeriatın geniş dairelerini ilgilendiren kısmını daha kolay hazmeder ve onun sağlam temellere oturmasını temin ederler.
Gönül rızasıyla ve inanarak o nispete ulaşılmadan devlet gücü elde edilse ve din hayatın her cihetine hâkim kılınmaya çalışılsa; o vakit din namına istibdat ve baskı kurmaya mecbur kalınır. O da, kâfiri münafık eder. O dahi, geçici ve muvakkat olur. Halbuki, şeriat âleme istibdat ve tahakkümü kaldırmak için gelmiştir.
“İstibdat, zulüm ve tahakkümdür. Meşrutiyet , adalet ve şeriattır. Padişah, Peygamberimizin emrine itaat etse ve yoluna gitse halifedir. Biz de ona itaat edeceğiz. Yoksa, Peygambere tâbi olmayıp zulüm edenler, padişah da olsalar haydutturlar.” diyen Bediüzzaman’ın mesleğini benimseyenler, o mesleğin tam zıddına bir yolla ve bütün dînî mukaddesleri alet ederek hükmedenlerle birlikte olamaz ve benimseyemezler.
Ancak, benimsememek düşmanlık etmeyi de gerektirmez. Zaten, Nur Risalelerinden tam dersini alan bir müminin kalbinde hakikatiyle düşmanlık hissi bulunmaz. Bulunsa da mecazi olur ve acımak suretine dönüşür. Bütün insanlığı kucaklayan ve hiç bir parti ayırımı yapmadan, iman hakikatlerini herkese tebliğ eksenine oturtan ve müstakil bir cereyan olan Nur hizmetinin meslek esaslarına taalluk eden bu konular yüzde birlik bir meseledir.
Fakat, tarihi seyri içinde bakıldığı zaman, iman hakikatleri değil, bu yüzde birlik siyasi meselede ihtilafların olduğu ve onun neticesinde de ayrılıkların doğduğu görülür. Onun için, bu yüzde birlik meseleyi iyi anlamak ve o husustaki dersleri iyi kavramak gerekir. Risale-i Nurlardaki bu nevi derslerin ölçülerini kendimize uydurmak değil, kendimizi o ölçülere uydurmak icap eder.
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami Cebeci videoları)