Hatıralar Geçidi

YÖNETİM KURULU SEÇİM HEYECANI (HATIRALAR GEÇİDİ- 60)

10 Mayıs 2014 tarihinde yapılan umumi temsilciler heyeti toplantısında yönetim kurulu seçimi vardı. Seçimin olduğu her yerde mutlaka bir takım özel çalışmalar yapılır. Bu seçimde de ortada iki liste dolaşıyordu.

Liste çalışmaları sonucu, mevcut yönetimden dört arkadaşımız seçilemedi. Onların yerine başka arkadaşlar seçildiler. Yönetim kurulundan bir üyemiz bana “Ben, her iki listeyi de gördüm. İkisinde de sen yoktun.” dedi. Demek ki, birileri benim aleyhimde iyi bir çalışma yapmıştı. Zaten, seçim öncesinde de aleyhimde kara propaganda yapıldığını duymuş, yapanları uyararak, yanlış söylemlerin doğrusunu onlara anlatmıştım. Tamamen âhirete dönük hizmetlerle meşgul olan ve dünyevi hiç bir maddi menfaat beklentisi olmayan bir nurani cemaatte, böyle  hoş olmayan şeyler nasıl oluyordu? Gerçekten anlamak mümkün değil! Ancak, Sahabeler döneminde yaşanan nice olumsuz olayları düşündükçe, insan unsurunun olduğu her yerde böyle nahoş şeylerden kurtulmak mümkün değildi. Her neyse.. Bütün bu menfi çalışmalara rağmen, cemaat yine bizi seçmek lütfunda bulunmuştu.

11 Mayıs 2014 Pazar günü yaptığımız ilk yönetim kurulu toplantısında vazife paylaşımı yapılırken, önceden her şeyin planlandığını fark ederek, Neşriyat koordinatörlüğü ile, Kıbrıs ve Barla Sosyal Tesislerinin koordinatörlüğüne talip oldum, kabul edildi. Diğer üyeler de başka vazifeleri üstlendiler. Sekreterliğe akademisyen Nurettin beyi teklif ettiğim halde, yönetim kuruluna yeni girdiğini gerekçe göstererek kabul etmedi. Bunun üzerine, daha önce sekreterlik yaptığını beyan eden Hamza bey, hemen sekreterliğe talip olduğunu söyledi. Arkasından, biraz zoraki de olsa Nejat bey yardımcılığını kabul etti ve böylece 2012 tarihindeki eski şekle döndük.

10 Ağustos 2014 Pazar günü cumhurbaşkanlığı seçimi vardı. Umumi temsilciler heyeti toplantısında bu konuyu görüşemediğimizden, Ramazan ayı içinde  12 Temmuz 2014 Cumartesi günü toplanma teklifi yapıldı. Yönetim kurulu kararı olmadan ve üyelere de haber verilmeden, sekreter tarafından bölgelere  re’sen yapılan dört şıklı toplanma teklifi usule aykırı olmuştu. Bundan, bazı yönetim kurulu üyeleri çok rahatsız olmuşlardı. Hatta istifa etmeyi düşünen dahi vardı. Ben, bu hatıraları yazdığımda, tarih 10 temmuz 2014 Perşembe gününü gösteriyordu. Yarın 11 Temmuz 2014 Cuma namazından sonra yönetim kurulu toplantısı, Cumartesi günü de umumi temsilciler toplantısı olacak. Bakalım hadiselerin seyri nasıl gelişecek, takip edip göreceğiz.

Cuma namazını, gazetenin en üst katındaki mescitte kıldık ve yönetim kurulu toplantısı gergin bir ortamda başladı. Akademisyen Nurettin bey ” Yönetim kurulunun haberi olmadan, yönetim kurulu sekreterinin re’sen bölge sekreterlerini, umumi meşveret sekreteryası üzerinden arattırıp, umumi meşvereti toplantıya dâvet etmesi ve bunu gazetede emr-i vaki ile ilan ettirmesi usule aykırı olmuştur. Ben, böyle bir dâvetin olduğunu, farklı illerden gelen telefonlarla öğrendim. Böylesine başına buyruk hareket eden bir sekreter ile birlikte çalışmam mümkün değil. Müsaadenizle ben istifa ediyor ve sizlere başarılar diliyorum.” dedi. Gerçekten, ortalık ciddi anlamda gerilmişti.

Bunun üzerine söz aldım ve “Arkadaşlar! Gerçekten, sekreterin yardımcısının bile haberi olmadan böyle bir icraat yapması hepimizi açığa düşürdü. Ben de olayı başkalarından duydum. Eğer, sekreter Hamza bey, bu tasarrufu bilerek yapmışsa büyük kusur. Yok, dalgınlıkla ve usulü unutarak re’sen hareket etmişse bir liyakat sorunu var demektir. İstifa etmesi gereken Nurettin bey değil, kendisidir.” dedim. O gerilim ortamında birden sinirlenen Hamza bey “Zaten, senin asıl sorunun sekreterlik. Gel, buraya otur. Ben, istifa ediyorum.” diyerek, toplantı salonunu terk etti. Bu sözlerime aşırı öfkelenmişti. Bana, belki de bunun  olumsuz bir dönüşü olacaktı ama nasıl? Bunu da zaman gösterecekti. Allah’tan hayırlısı..

Onun gidişiyle, geçici olarak toplantıyı yönetmeye başlayan Şükrü bey konuşmaya başlarken, Hamza bey tekrar içeri geldi. Şükrü “Arkadaşlar! Gerçi bir usulsüzlük olmuştur. Ama, bizim aramızdaki tesanüdü muhafaza etmemiz lâzım. Yarın temsilciler toplantısı var. Bu halimizle yolumuza devam edemeyiz. Nurettin beyin istifasını kabul etmeyelim. Hamza bey de sekreterliğe devam etsin. Yaptığı usul hatası için de özür dilesin. Böylece, hizmetimize devam edelim.” dedi. Hamza bey özür dilemedi ama sekreterliğe devam etti. Sadece, “Kime hakkım geçmişse ben helâl ediyorum.” demekle iktifa etti ve diğer gündemlere geçtik. (Devamı yarın)

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile canlı Risale- Nur dersleri)

Reklam

Yorum Yap