Allah’ın kâinata koyduğu ve sayısını ancak kendisinin bildiği kanunlardan sadece birisi olan ruh, daha önce ifade ettiğimiz gibi ölümsüzlük özelliğine sahiptir.
Yeniden diriliş hakikatı, ruh ölümsüz olduğundan yalnız cesetler için söz konusudur. İnsanı bir damla nutfe suyundan yaratan Cenab-ı Hak, Lokman Suresi 28. ayette “Sizin hepinizin diriltilmesi, bir nefsin diriltilmesi gibi kudretime kolay gelir.”ferman etmektedir. Yeniden diriliş, göz açıp kapamaktan daha kısa bir zamanda vukua gelir ve kuyruk sokumundaki acbüzzenep denilen bir tohum üzerinde insan bedeni inşa edilir. Aynı anda Allah’ın emriyle zaten var olan ruh, kendi bedenine girer ve ceset canlanır. Kabirlerinden kalkan insanlar “Eyvah bize! Yattığımız yerden bizi kim kaldırdı? İşte Rahman’ın vaad ettiği! Demek peygamberler doğru söylemiş!”derler. Sayısını ancak Allah’ın bildiği milyarlarca insan haşir meydanına sevk edilir.
Evet, her gecenin bir sabahı, her kışın bir baharı olduğu gibi, şu karanlıklı ve fâni dünyanın dahi bâki bir baharı ve ebedi bir sabahı vardır. önemli olan ise, yeniden diriliş sabahına ve mahşer meydanındaki çetin hesaba, bu dünyadayken hazırlanabilmek ve ölümsüzlük ülkesindeki cennet saraylarına girerek ebediyen Allah’ın rızasına erebilmektir. Ne mutlu bu sonuca nail olan müminlere!
www.asyanur.info