Risale-i Nur hareketinin en temel dört esasından biri, yeis hastalığına meydan vermeden mutlak şevk içinde iman hizmetinde bulunmaktır. Şartlar ne olursa olsun, ne bu hal, ne şu hal ve ne de OHAL şartları, kesinlikle hizmet adamlarını yolundan alıkoymamalıdır. Zira, maksadımız ve hedefimiz imana hizmet yolunda yalnız ve yalnız Allah’ın rızasıdır.
Bediüzzaman “İnsanın kıymet ve mahiyeti himmeti nispetindedir. Himmetin derecesi ise, maksat ve iştigal ettiği şeyin nispetindedir… Kimin himmeti yalnız nefsi ise o insan değil. Çünkü insan fıtraten medenidir, ebna-yı cinsini (diğer insanları) mülâhazaya (düşünmeye) mecburdur. Hayat-ı içtimaiyesi ile hayat-ı şahsiyesi devam edebilir. Bir adamın kıymeti himmeti nispetindedir. Kimin himmeti milleti ise, o tek başına bir millettir. Maksadın büyümesiyle himmet de büyür ve hamiyet-i İslâmiyenin galeyanı ile ahlâk da tekemmül eder. Başkaların füturu ve çekilmesi, ehl-i himmetin şevkini, gayretini ziyadeleştirmeye sebeptir. Zira, gidenlerin vazifelerini bir derece yapmaya kendini mecbur bilir ve bilmelidir.” Risale-i Nur’un muhtelif yerlerinde bulunan bu ifadeler, dâvâ adamlarını şevkle hizmete sevk eder.
Acz-i mutlak, fakr-ı mutlak, şükr-ü mutlak ve şevk-i mutlak temelleri üzerine oturan Nur Hareketinin, ana motoru hükmündeki şevk-i mutlak esasını canlandırmak en önemli vazifelerin başında gelenidir. Moral, şevk ve hizmet etme heyecanı oldu mu, gerisi kolaydır. Bunlar da, Nur Risalelerinin düzenli okunması, Kur’an ve Cevşen ile bağlarımızın sürdürülmesi, cemaat içindeki müfritâne irtibatın devam ettirilmesi, muhabbet, himmet ve gayret duygularının ihya edilmesi ve gelecek hakkında ümidini hiç kaybetmemesi gibi hakikatlerdir. Bunlara önem vermek lazımdır.
asyanur.info samicebeci.net