“Hayat, vahdet ve ittihadın neticesidir. İmtizaçkârâne ittihat gittiği zaman, manevi hayat da gider.”diyen Bediüzzaman’ın bu önemli ikazı, İslâm’a hizmet dâvâ eden insanlara rehber olmalıdır.
Bir cemaat içinde hizmeti aynı anlayan insanlar, esasa taalluk eden ciddi anlayış farklılıkları olmadığı takdirde, teferrruattaki cüz’i farklılıklar yüzünden tesanütlerini bozmamalıdırlar. Bediüzzaman’ın sağlığında bir vilâyetten birbiriyle geçinemeyen iki grup, Üstada gelip birbirlerini şikâyet ederler. Üstat ise “Sizin orada hizmetinize değil, tesanüdünüze ihtiyacımız var.”diyerek onları tesanüt ve dayanışmada gayretli olmaya dâvet eder.
“Şimdi en ziyade bizi ve Nurları vurmak ve sarsmak için en fena plan, Nur Talebelerini birbirinden soğutmak ve usandırmak ve meşrep ve fikir cihetinde birbirinden ayırmaktır.” Üstadın bu ikazı cidden önemlidir. Hizmet anlayışı aynı olan insanlar, bu tuzağa düşmemeli ve şahsî kusurlar varsa çok büyütmemelidir.
Bu hususta çok ciddi ikazlar yapan Bediüzzaman “Sizi kasemle (yeminle) temin ederim ki, biriniz bana en büyük bir hakaret yapsa ve şahsımın haysiyetini bütün bütün kırsa, fakat hizmet-i Kur’aniye ve imaniye ve Nuriyeden vazgeçmezse ben onu helâl ederim, barışırım, gücenmemeye çalışırım.”demek suretiyle,kendi üzerinden en uç noktayı misal vermektedir.
Evet, bahsi geçen ikazlar böyle uzayıp gidiyor. Önemli olan bu ikazları hayata yansıtıp gerekeni yapmak ve en büyük kuvvet kaynağı olan tesanüdün sarsılmasına meydan vermemektir. Zira, tesanüdü tahrip ettikten sonra yapılacak hizmetler fazla bir anlam ifade etmemektedir.
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami Cebeci videoları)