İslâmiyet, Kur’an ve bu vatan maslahatını dikkate alarak, kıyamete kadar değişmeyecek şaşmaz ölçüler vaz eden Bediüzzaman’ın ortaya koyduğu esasları, zorlama tevillerle kendimize uydurmak değil, bilâkis kendimizi o esaslara uydurmamız gerekir. Sâdık Nur Talebeliği de onu icap ettirir.
Olayları günü birlik değişen şartlarla değil, şaşmaz ve değişmez ölçülerle yorumlamak ve değerlendirmek lazımdır. Bu ölçüleri elde etmek için de Beyanat ve Tenvirler kitabını, fert veya grup halinde dikkatle mütalâa etmelidir. Böyle yapılırsa, fikrî ittihat ve bünyedeki birlik korunmuş olur. Yoksa, her birisi ayrı telden çalan bir topluluktan fark kalmaz. Esas aranılan, ana konularda her cihetle aynı düşünen ve birbirini teyit eden, fikir bütünlüğü içindeki bir cemaat ruhudur.
Risale-i Nur mesleğinin içtimaî meselelere taalluk eden konularda, Allah korusun bir farklılık çıktı mı, o zaman kalplere bir burukluk girer ve sürtüşmeye sebep olur. Bu durum, eğer Nur prensiplerine göre bir anlaşma sağlanamazsa, nihayetinde ayrışmayı netice verir. Bu sonuç, âdetâ kaçınılmazdır.
“Bir cemaate dahil olanın, o cemaatin nizamını ihlâl etmemesi lazımdır.”kaidesince, bizzat kendisinin anlayamadığı konularda, cemaatin aldığı kararlara riayet etmesi icap eder. Zira, cemaat ekseriyeti yanlışta ittifak etmez.
Hülâsa, “İçtimai ölçüler yüzde birlik bir meseledir.”deyip geçilmemelidir. Çünkü, ittihat ve ittifakın temelinde onlar vardır.
asyanur.info samicebeci.net