Âhirzaman ile Asr-ı Saadet arasında bir ilim ve irfan köprüsü kurarak, Sahabe mesleğinin bir cilvesini zamanımıza taşıyan Bediüzzaman Hazretleri, Kur’an ve Sünnet referanslı bir metot geliştirmiştir.
Yalnız akla veya yalnız kalbe hitap ederek onları tatmin etmek yerine, akıl ve kalbin, ruh ve sair duyguların ittihat ve imtizacı ve yardımıyla en yüksek manevi mertebelere götüren bu istikametli yol, ilim içinde hakikate açılan kısa ve kestirme bir yoldur.
Tasavvuf yolundaki evrad, ezkâr ve süluk tarzına bedel, ilim, ikna ve ispatı esas alan bu Kur’anî metot, insanda var olan bütün hasse ve duyguları tatmin etmekte ve tam huzuru kazandırmaktadır.
Risale-i Nur modelinden tam dersini alan bir Nur Talebesinin başka metotlara ihtiyaç hissetmemesi, feyiz almak için başka dergâh ve tekkelere müracaat etmemesi, ve Risale-i Nur eserlerine kanaat etmesi, bu hakikatten ileri gelmektedir.
Risale-i Nur modelinin dayandığı en temel karakterlerden birisi, tefekkür mesleği olmasıdır. Eşyanın ve bütün varlıkların yaratılış sırlarını ve hikmetlerini anlamaya çalışmak, varlıklar üzerinde tecelli eden Esmâ-i Hüsnanın cilvelerini müşahede etmek, sanatlı mevcudatın yaratılışında takip edilen maslahat ve gayeleri ibret gözüyle incelemek ve bu vesileyle o gayeleri takip eden ilim, irade ve İlâhi kudreti idrak ederek, Allah’ın azamet ve büyüklüğü karşısında hayret ve muhabbetle secde etmek, tefekkür mesleğinin en bilinen özelliklerindendir.
Kur’an-ı Kerim, âlemdeki muhtelif varlıklardan bahsederek, netice itibariyle Allah’ın kudretini nazara vermektedir. “Niçin düşünmüyorsunuz? Niye akıl etmiyorsunuz? Neden ibret almıyorsunuz?” gibi ayetlerle hep nazar-ı dikkati varlıklar üzerindeki hikmet ve gayelere çekmekte ve onları Allah’ın varlık ve birliğine delil olarak göstermektedir. Her yerden ve her şeyden vücut ve vahdete açılan pencereler hükmündeki delil ve alâmetleri nazara vermektedir.
İşte, Kur’an ve Sünneti temel referans alan Risale-i Nur aynı metodu takip ederek, tefekkür yoluyla Cenab-ı Hakkın Hakîm ismine ulaştırmakta ve ibretli bir gözle âleme bakma alışkanlığını kazandırmaktadır. Böylece “Kime hikmet verilmişse, ona çok şey verilmiştir.” ayetinin sırrına mazhar olmak gibi büyük bir nimete kavuşma imkânı olmaktadır. (Devamı yarın)
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile canlı Risale-i Nur dersleri)
Views: 0