(Dünden devam)
Bu gün itibariyle devlet ile millet arasında istenilen seviyede bir uzlaşma, barışma ve kucaklaşma gerçekleşmemişse, sebep olan faktörlerin en başında, paşaların dayattığı 1982 anayasası olduğu bilinmektedir.
Kemalizm görüşüne dayalı, tek tip düşünen insan modelini hedefleyen, temel hak ve hürriyetlere alabildiğine kısıtlama getiren, vicdan ve din hürriyetini göstermelik hale dönüştüren, dindar insanları kendi öz vatanında ikinci sınıf vatandaş durumuna düşüren, lâik-antilâik, Alevi-Sünni, Türk-Kürt kamplaşmalarına ve kavgalarına çanak tutan, vatanın bölünmez bütünlüğünü, milletin birlik ve beraberliğini yaralayıp temelinden dinamitleyen ve dünya devletleri nezdinde ülkemizi askerî bir cumhuriyet şeklinde gösteren mevcut anayasa, millet adına iş gören milletvekilleri tarafından mutlaka değiştirilmeli; milletin dinî, millî ve kültürel değerleri dikkate alınarak, sivil ve demokrat bir anayasayı yapmayı başarmalıdır.
Gerçek bir anlamda vatanperver olarak, devletin bekâsı ve yücelmesi için ilginç görüş ve fikirler söyleyen Bediüzzaman “Asker neferatı siyasete karışmaz.” demektedir. Yeniçerilerin siyasete karışmasıyla nasıl zarar verdiklerini nazara vermektedir. Madem ki, devletin ve milletin sevk ve idaresinde iş bölümü yapılmıştır. O halde herkes kendi payına düşene kanaat etmelidir. Atanmışların, seçilmiş olanlara engel olması değil, samimi olarak yardım etmesi esastır ve alkışlanacak bir harekettir.
Tavsiye adı altındaki kararlarla, sivilleri idare etmeye kalkmak vatana, millete ve devlete fayda yerine, çoğu zaman zarar verdiği geçmiş dönemlerdeki uygulamalarla görülmüştür. Cumhuriyetin kuruluşunun yüzüncü yılına geldiğimiz bir dönemde, asırların alışkanlıklarını sürdürmeye değil, terk edilmesine ihtiyacımız vardır.
Mevcut durumu devam ettirmeye çalışmak ne yazık ki, sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçildiği bir sırada çağın gerisinde kalmayı kabullenmekle eş değer olacaktır. Vatan, millet ve devlet menfaati için çağın gereklerine ayak uydurmayı en birinci vazife olarak kabul etmemiz lâzım ve şarttır.
Bahsi geçen hakikatlere binaen, yeni bir demokrat anayasa çerçevesinde, koalisyonlar döneminden kurtulmak için yapılan yeni uygulamalardaki eksik ve hataları da telâfi edecek, hem de başkanın yetkilerini sınırlandıracak ve meclisi etkili hale getirecek bir tarzda, senato ve parlamento sistemine geçilmesi ülkenin gündemine getirilmeli ve tartışılmalıdır. Bunun neticesinde, ülkemiz için hangi sistemler uygunsa hayata geçirilmeli ve sistem tartışmalarından kesinlikle kurtulup, millet yolunda hizmetlere bakılmalıdır.
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile her akşam canlı Risale-i Nur dersleri)
Views: 0