Tefekkür

SEYYAR SÜT FABRİKALARI

Reklam

“Ehlî hayvanlarda da sizin için birer ibret vardır. Onların karınlarında kan ve fışkı arasından çıkan ve içenlerin boğazından kolayca geçen halis bir süt ile sizi besleriz.” (Nahl Suresi.66)

Tevhit nazarıyla ve Allah hesabına bakıldığı zaman İlâhi güzellikler göze göründüğü halde, Onun hesabına olmayan bakışlardan o güzellikler gizlenmektedir. İnsanî veya hayvanî bütün validelerin yediklerinden hem et hem kan ve fışkı hem de halis, bembeyaz gıdalı bir süt yaratılmaktadır. O sütün yaratılışı başlı başına bir mucizedir. İnek, deve, koyun ve keçi gibi mübarek hayvanların vücutlarını seyyar bir süt fabrikası haline getiren Yüce Allah, yedikleri aynı maddelerden, birbirinden tamamen farklı şeyleri icat etmektedir. İneğin memesi jiletle hafifçe çizilse kan, sağsanız süt fışkırıyor. Kan ve fışkı arasından bulaşmadan, bulandırmadan, tertemiz ve safî bir sütün memeler musluğundan akması, onunla hem yacruları hem de bizleri rızıklandırması, kerem ve ihsan sahibi olan Allah’ın sonsuz rahmet ve keremini göstermiyor mu?

Yeryüzündeki bütün süt veren hayvanların sütlerini bir nehre boşaltsanız, akıp duran sütten bir nehre şahit olursunuz. Dünyada zahirî sebepler perdesi altında iş gören İlâhî Kudret, bütün sebepler perdesinin ortadan kalktığı ve doğrudan doğruya Sonsuz Kudretin iş gördüğü Cennet âleminde Kur’an ayetlerinin diliyle, mümin kulları için  baldan, şerbetten, berrak sulardan ve sütten nehirler hazırladığını haber vermektedir. Dünyadaki örneklerini fiilen gözlere gösteren Allah’ın sonsuz kudretine göre, bahsi geçen nehirleri yaratmak Ona zor gelmez. Zaten, o kudret için zorluk kolaylık söz konusu değildir. Az çok, büyük küçük, çiçek bahar, dünya ve ahireti yaratmak, hepsi Onun için aynı derecede kolaydır. Kudretinde mertebe yoktur. Çünkü o kudretin zıddı olan acizlik içine giremez. Zıt girmeyince de mertebe olmaz. Mertebe olmayınca o kudret sonsuz olur. Sonsuz olunca da bütün kâinatı yaratmak, bir insanı yaratmak gibi o kudrete kolay gelir.

Bir başka nokta da, seyyar süt fabrikaları olan bu hayvanlar hamileyken sütleri yoktur. Doğum yapar yapmaz arkadan süt gönderilmektedir. Hem ağız sütü denilen ve bir hafta süren o ilk süt, yeni doğan yavrunun muhtaç olduğu vitamin ve mineralleri içinde barındırmaktadır. Demek ki, yavruyu yaratan onun neye muhtaç olduğunu bilmekte ve en münasip vakitte o lâtif, berrak ve gıdalı sütü arkasından göndermektedir. Üniversitelerde süt kürsüleri vardır. Süt hakkında bilgi edinerek profesörlüğe kadar yükselme durumu olmaktadır. Sütü imal etmek, süt hakkında bilgi sahibi olmaktan daha üstündür. O sütün Allah tarafından yaratıldığını kabul etmemek, ineğin profesörden daha üstün olduğunu kabul etmek gibi gülünç bir sonucu netice verir.

Düşünen topluluklar için, bu harika sanatlarda birer ibret vardır. Düşünüp ibret alabilenlere ne mutlu!

asyanur.info                    samicebeci.net

Reklam

Yorum Yap