Bediüzzaman Hazretlerinin vefatından zamanımıza kadar gelişen ve değişen sosyal hadiseler karşısında, Nur Külliyatındaki şaşmaz ölçüleri doğru anlayıp, doğru tatbik edenler, bu istikrar ve istikametini koruyarak, topluma pusula gibi rehberlik etmeye devam edeceklerdir.
Geçici sıkıntılara aldırış etmeden, hak ve doğru bildiği yolda sebat edenler, böylece Bediüzzaman’ın “Nur’un hakiki ve sâdık şakirtleri”unvanına lâyık olduklarını göstereceklerdir. Burada Bediüzzaman’dan bir hatırayı nakletmek istiyorum. Bayram Yüksel ve Mustafa Sungur Ağabeylerden mekerrer defalar dinlediğimiz bir hatırada Bediüzzaman diyor: “Eğer Şeyh Abdülkadir-i Geylâni (r.a.) ve Şâh-ı Nakşibent (r.a.) gelseler ve deseler ki ‘Ya Said! Mesleğinden ve tarzından birazcık taviz ver. O zaman milyonlarca talebelerin olacak ve bu meşakkat ve hapislerden kurtulacaksın’ O mübarek üstatlarımın elini öpeceğim ve dualarını isteyeceğim. Fakat, her ne kadar bu yol, meşakkat, çile, zahmet ve hapislerle dolu da olsa, o meslekten yine zerre kadar taviz vermeyeceğim.”demiş.
Demek ki, Risale-i Nurlardan istifade etmek ve onun gücünden yararlanmak başka, Nur mesleğinin ölçü ve prensiplerine sadâkatla bağlı kalmak bütün bütün başkadır. Burada önemli olan, Nur mesleğinin esaslarına bağlı kalmak ve onu kendimize uydurmak değil, kendimizi ona uydurmaktır. Bu nokta çok önemlidir.
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami Cebeci videoları)