Ramazan, ebedi hayatımızı kazanmak için yıl içinde bir ay kurulmuş manevi bir pazar alış verişi gibidir. Çünkü, diğer zamanlarda işlenen hayırlı amellerin sevabı on kat ise, Recep ayında yüzden fazladır. Şaban ayında üç yüzden geçer ve Ramazan ayında bin kat sevap verilir.
Böylesine bereketli bir ayda, elbette oruç ibadeti yanında günlük beş vakit namaza da dikkat edilmelidir. Zira namaz, hadis-i şerifin belirttiği gibi dinin direğidir. Direği yıkılan bir çadır ayakta kalamadığı gibi, beş vakit namaz olmadan da dinin ayakta kalması mümkün değildir. “Müslüman ile Müslüman olmayanı ayırt eden bir alâmet vardır. O da namazdır.”hadis-i şerifi bu noktada bizleri dikkate dâvet emektedir.
Nice insanlar vardır ki, “Orucun yeri başka, namazın yeri başkadır.”diyerek, oruç ibadetini yerine getirdikleri halde, namaz meselesinde ihmalkâr davranmaktadırlar. Halbuki, din bir bütündür. Allah’ın bir kısım emirlerini yapıp, diğerlerine önem vermemek, sahibinin âhirette çok büyük sıkıntılara düşmesine sebep olabilir. Aslında, hayatımızı namaza göre programlamamız gerekmektedir. Çünkü, mahşer günü insanın ilk hesaba çekileceği ameli beş vakit namazdır. Ondan geçenler, diğerlerinden kolay geçerler.
Bediüzzaman Hazretlerinin ifadesiyle namaz, bu dünyada kalbe gıda, ruha şifa, kabirde manevi ışık, Mahşerde berat ve kurtuluş, Sırat Köprüsünde nur ve binektir. Bu kadar önemli bir ibadetin ihmali, ne kadar çok şeylerin kaybedilmesine sebep olduğu düşünülmelidir. Diğer zamanlarda ihmal edilen namaz ibadetine başlamak için, Ramazan ayı güzel bir vesiledir.
Evet, Ramazan ayı, iftarları ve sahurlarıyla, teravih namazları ve hayır hasenatlarıyla, ömür sermayesi için paha biçilmez zaman dilimleridir. Cenab-ı Hak, milletimize ve bütün İslâm âlemine,Ramazan ayının maddi ve manevi bereketinden âzamî derecede istifade etmesini nasip etsin, amin.
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami CEbeci videoları)
