Hayat

NUR’UN SÂDIK TALEBELERİ

Bediüzzaman, Risale-i Nur talebelerinin zamanla çoğalacağını ve muhtelif kısımlara taksim olacağını görüyor fakat bir kısmına çok önem veriyordu. “Nur’un hakiki ve sâdık şakirtleri”diye vasıflandırdığı bu talebeler gibi olmaya bizleri dâvet ediyordu.

Bediüzzaman’ın hem diyanet hem siyaset hem cihad hem saltanat gibi pek çok daireleri içine alan ve cadde-i kübra-yı Kur’aniye olarak tarif ettiği mesleğinin, bahsi geçen sahaları içinde alan ölçü ve prensiplerini kendilerine vazgeçilmez ve değiştirilmez kaideler mecmuası olarak gören bu talebeler, Zübeyir Ağabey gibi satıra bağlı kalmayı tercih ediyor, sadırdan konuşmalara itibar etmiyorlardı.

Hizmet Rehberi gibi diyanet, Hutbe-i Şamiye ve Münâzarât gibi siyaset ve sair ölçülere bağlı kalmayı ve sadâkat göstermeyi tercih ediyorlardı. Bediüzzaman ve Risale-i Nur gerçeğini sürekli gündemde tutmaya ve Kur’an’ın hakikatlerini cihana yaymaya çalışan bu talebeler için Bediüzzaman şöyle diyordu: “İhlâs, sadâkat ve tesanüt sıfatlarına tam sahip olan bir kısım şakirtlerdir. Ne kadar az da olsalar, mânen bir ordu kadar kuvvetli ve kıymetli sayılırlar.” Cenab-ı Hak, bizleri de bu bir kısım talebelere dahil etsin, inşaallah.

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube-Sami Cebeci videoları)

Reklam

Yorum Yap