Bin bir güzel isimlerinin nihayetsiz tecellilerinin güzelliklerini mahlukat aynalarında bizzat görmek ve şuurlu varlıklara göstermek isteyen Cenab-ı Hak, âlemin her tarafını dolduran melekleri, cinleri, insanları, hayvanları ve nebatları yaratmıştır. Cemadat denilen cansız varlıklar ise, kâinatın tamamında vardır.
Melekler nurdan yaratılmış mükerrem varlıklardır. Allah’a devamlı itaat halindedirler. Ne emredilmişse onları eksiksiz yaparlar ve hiç bir zaman isyan etmezler. İmtihandan muaf tutulmuşlardır. Akıl ve şuur sahibi varlıklar olup, insanlar gibi onlar da bu kâinat sarayının seyircileri ve âlem kitabının mütalâacılarıdır. Mükellef oldukları varlığın lisan-ı hal tesbihatını, melek diliyle şuurlu bir tarzda Allah’a arz ederler. Çok muhtelif cinsleri vardır.
Elbette dağlara, yıldızlara ve güneşe müekkel olup onları temsil eden meleklerle, yağmur katrelerine müekkel olan melekler aynı değildir. Onların bir kısmı doğrudan ibadet halinde oldukları gibi, diğer kısmının ibadetleri amel şeklindedir. İnsanların amellerini yazan Kirâmen Kâtibin melekleri gibi.
Hayvanlar nefis taşır fakat imtihana tabi değildirler. Sınırlı bir akıl melekesi olsa da, fikir ve muhâkemeleri yoktur. Allah’ın onlara tayin ettiği fıtri vazifeleri ne ise, ibadetleri de öyledir. Cesetleri toprağa dönüşüp yok olsa da, ruhları bâkidir. Cenab-ı Hak, onların ruhlarını onlara mahsus saadetlere mazhar edecektir. Her nev’in cesetli bir temsilcisi bulunacaktır. Ashab-ı Kehf’in köpeği Kıtmir, Salih peygamberin (as) devesi ve Süleyman peygamberin (as) Hüdhüd kuşu gibi bazı özel hayvanlar ruh ve cesetleriyle birlikte bâki kalacaktır.
Yeryüzünde yaşayan ve şuurlu olan cinler ve insanlar nefis taşırlar. Her iki taife de imtihana tabidirler. Allah’ın emir ve yasaklarına itaat ederlerse cennet gibi ebedi mükâfatlara mazhar olurlar. Aksi takdirde azaptan kurtulamazlar. Mahşer meydanındaki hesap ve kitabın görülmesinden sonra, cennet ve cehennem cinler ve insanlarla doldurulacaktır.
Nefis, insanın imtihanına vesile olması için verilmiştir. Nefis olmasaydı, insanların makamı melekler gibi sabit kalırdı. O zaman da, insan türünü yaratmaya gerek kalmazdı. Çünkü makamları sabit olarak Allah’a kulluk yapan meleklerin sayısı had ve hesaba gelmez. Sayısını ancak Allah bilir. (Devam yarın)
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile her akşam canlı Risale-i Nur dersleri)
Views: 0