Cenab-ı Hak tarafından insanın mahiyetine ekilen istidat ve kabiliyet tohumlarının sümbüllenmesi ve inkişaf etmesi için, nefis ve şeytan insana musallat edilmiştir.
Nefis ve şeytan insan için iki büyük düşmandır. Zira, biri içeriden, diğeri dışarıdan sürekli Allah’ın emir ve yasaklarına muhalefet ettirerek insanı cehenneme yuvarlamaya çalışmaktadır.
Yaratılış nokta-i nazarından bakıldığı zaman, nefis ve şeytanın yaratılması çok cihetlerle rahmettir. Şayet insanın imtihanına vesile olmak için onlar yaratılmamış olsalardı, insanın makamı melekler gibi sabit kalacak, bu yüzden de insan nev’ini yaratmaya gerek kalmayacaktı. Nefis ve şeytan insanın manevi açıdan terakkisinin ana merkezidir. Dinin getirdiği İlâhî tekliflere muhatap olan insanoğlu, nefis ve şeytanla yaptığı mücadele ve muharebeler sonucu, insan nev’ini şereflendiren enbiya ve evliya yıldızlarını kazanmış, ancak haşarat nev’inden bir kısım kâfirleri kaybetmiştir. Elmas değerindeki salih insanların kazanılması, kömür gibi değersiz ve sayı itibariyle kalabalık olan kâfirlerin kaybedilmesini hiçe indirdiği için, hikmet-i İlâhî nefis ve şeytanın yaratılmasını gerektirmiştir.
Kur’an-ı Kerim’de, sürekli mümin kullarını ikaz eden ve nefis ve şeytanın şerrinden Kendisine sığınılmasını isteyen Allah, rahmetini, yardımını, elçilerini ve semavi kitaplarını müminlerin arkasına yığmıştır. Sünnet-i Seniyeye uymak ve Kur’an’daki emir ve yasaklara itaat etmek, nefis ve şeytanın şerrinden kurtulmak için en güzel ve en sağlam bir sığınaktır.
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami Cebeci videoları)