Mahlukatın en şereflisi ve kabiliyet bakımından en üstünü olarak yaratılan insana, imtihanına vesile olması için olumsuz duygularla donatılmış bir nefis verilmiştir. İnsan, nefsi ile mücadele etmek suretiyle onu terbiye edip, hayırlı işlerde istihdam etmek durumundadır. Aksi takdirde, nefis insana biner ve istediği istikamette sürükleyerek her türlü fenalıkları işlemesine sebep olur.

Çok karmaşık bir yapıya sahip olan insanın en güzel cihetlerinden biri de, ona ihsan edilen vicdandır. Bütün olumlu duygular vicdanda toplanmıştır. Doğru ile yanlışın ayırt edilmesinde vicdan en doğru hakemdir. Vicdan yalan söylemez. Vicdanın yaratılışında, yalan olan bir şeye yalan deme özelliği vardır. Vicdan aklın penceresidir. Akıl, hakikatleri o pencereden görür, anlar, kabul ve tasdik eder.

Vicdan, görünen ve görünmeyen âlemlerin kavuşma noktasıdır. Vicdan, kendisine verilen insan üstü bir kudrete dayanmak ve ondan yardım istemek denilen iki manevi pencere ile daima Allah’ı manen görür, Ona dayanır ve Ona sığınır. Akıl, ne kadar Allah’ı inkâr etmeye cür’et etse bile, vicdan yaratılışı gereği Allah’ı tasdik eder. İnançsız olduğunu söyleyen nice insanların, çok zor durumlarla karşılaştıkları zaman, İlâhi bir güce sığınma ihtiyaçları bu gerçeği ispat eder.

Görme, işitme, tatma, koklama ve dokunma gibi beş duyu organından başka, insanda sâika ve şâika denilen iki duygu daha vardır. Bu şevk ve sevk-i İlâhi denilen duygular yalan söylemez, yanlış şeylere sevk etmez ve yanlış yolda gitmezler. (Devamı yarın)

asyanur.info  samicebeci.net  (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile her akşam canlı Risale-i Nur dersleri)

Views: 1