Hariç dairelerde ve iç bünyede bir takım olaylar olurken, bir taraftan da şevk ve heyecan veren hizmetler de oluyordu. Nur Talebelerini hiç bir şey engelleyemiyor ve hizmet aşk ve şevklerini kıramıyordu.
Bediüzzaman Hazretlerinin, 23 Mart 1960 yılında bâki âlemlere hicret etmesinden bir yıl sonra, Ramazan ayı sonunda ilk Bediüzzaman Mevlidi Urfa’da okundu. Çok kalabalık bir katılımla gerçekleşen bu mevlit programları, muhtıra ve ihtilâl dönemleri de dahil bu güne kadar hiç kesilmedi ve devam ediyor, elhamdülillah.1967 yılında ilk defa Van ilinde yapılan Bediüzzaman Mevlidi ise, 12 Eylül 1980 ihtilâline kadar devam etti. İlk mevlidi tertipleyen Selahattin Akyıl Ağabeyi mahkemeye verdiler ve bir miktar hapis yatmak durumunda kaldı. 12 Eylül 1980 ihtilâlinden bir yıl sonra, Raif Rernekli Ağabey mevlit için müracaatta bulundu diye, hem izin vermediler hem de bir hafta hapis yatırdılar. Allah’ım ne günler yaşattılar bize!
Isparta’da yapılan ilk Bediüzzaman Mevlidi 1978 yılında Ulu Cami’de gerçekleşti. Bir sene sonra da Kavaklı Camiinde yapıldı. Yine çok kalabalık bir katılım vardı. O mevlitte, Münâzarât eserinden kısa bir ders yaptığımı hatırlıyorum. Cemaatin birlik ve beraberliğine hizmet eden buluşmalara, mevlit programları güzel bir vesile oluyordu. İhtilâlden önce yaptığımız son Bediüzzaman Mevlidi, 24 Ağustos 1980 tarihinde gerçekleşti. 12 Eylül 1980 ihtilâlinden sonra Isparta’da bir daha uzun yıllar mevlit yapamadık.
1977 genel seçimlerinden sonra da bir türlü anarşi olayları, sağ-sol çatışmaları durmuyordu. Her gün on beş yirmi genç birbirini öldürüyordu.1978 yılında Ecevit iktidarı zamanında sıkıyönetim ilan edildi. Fakat, anarşi olayları biteceğine daha da arttı ve günlük ikiye katlandı. 14 Ekim 1979 yılında yapılan ara seçimle Adalet Partisi azınlık hükümeti kuruldu.
Süleyman Demirel’in başbakan olduğu bu iktidar döneminde, Gençlik Parkı spor salonunda 20 Nisan 1980 tarihinde, “Anarşi, Sebepleri Kısa ve Uzun Vadede Tedbir ve Çareleri” adında, Ankara Kültür Ve Eğitim vakfı namına bir panel düzenledik. Çok ses getiren bir paneldi. Cemal Kutay, Prof. Servet Armağan, Prof. Sabahattin Zaim ve yazarlarımızdan Sefa Mürsel konuşmacı olarak katılmışlardı. Vakıf başkanı Hilmi Doğan Ağabey açılış konuşması yaptı. Çok değerli sunumlar yapıldı. Cemal Kutay, Bediüzzaman Said Nursî adını vererek ondan sitayişle bahsettiği zaman, salon alkıştan âdeta yıkıldı. Memleketin en önemli anarşi meselesine gerçekten yapıcı çareler ortaya konmuştu. On bin kişilik salon tamamen doluydu. Türkiye’nin her tarafından binlerce Nur Talebesi ve dostlarımız gelmişti.
Nur Talebeleri, doğrudan doğruya iman ve Kur’an hizmeti ile meşgul idiler. Fakat, memleketin içine düşürüldüğü bir takım problemlere de çareler arıyorlar ve özellikle Risale-i Nur eserlerinden çözümler üretmeye çalışıyorlardı. Ülkenin diğer bir büyük problemi de müstehcenlik ve müstehcen yayınlardı. Bunun için de, Selim Sırrı Tercan spor salonunda “Müstehcen Neşriyat” adıyla bir başka panel daha yaptık. O da çok ses getirdi. Şer odakları sürekli çalışıyorlardı. Bizler de boş duramazdık. İşte, böyle çalışmalarla elimizden geldiği kadar yapılan maddi ve manevi tahribatları tamir etmeye çalışıyorduk. Bu hidayet ve dalâlet mücadelesi, elbette kıyamete kadar devam edecek. Durmak yok, hizmete devam. (Devamı yarın)
asyanur.info samicebeci.net (YouTube-Sami Cebeci videoları) (YouTube-Sami Cebeci ile canlı Risale-i Nur dersleri)
